myself

  1. Pronoun bizzat ben, kendim.
    I myself told her: Ona bizzat (ben) söyledim.
    I will come myself: Kendim geleceğim.
  2. Pronoun beni, kendimi, kendi kendimi.
    I hurt myself: Kendimi incittim (yaralandım).
    She wanted Ali
    and myself: Aliyi ve beni istedi.
  3. Pronoun herzamanki/normal halim.
    A short nap and I was myself again: Kısa bir uykudan sonra kendime (normal
    halime) geldim.
    I don't feel like myself: Kendimi (herzamanki gibi) iyi hissetmiyorum, iyi değilim, keyfim yok.
    I feel more myself today: Bugün kendime geldim/daha iyiyim.
  4. Pronoun ifadeye kuvvet vermekte kullanılır:
    I myself am doubtful: Ben bile şüpheleniyorum.

    NOT :

    Me, you, her, him, us vb. gibi nesnel adılların kullanılacağı yerde

    myself, yourself, herself, himself, ourself
    vb. gibi dönüşlü adılların kullanılması doğru değildir. Örneğin: “
    He gave it to me.” denir, fakat “
    He gave it to

    myself.
    ” denmez.
yalnız, tek başıma.
I carried it all myself .
I live all myself: Yalnız yaşıyorum.
yalnız başıma Adverb
tek başıma Adverb
benim yönümden
bana göre
bana ait
kendi kulanımım için
aşırı gürültüden yakınma ifadesi Noun
Ben böyle iyiyim.
Tek başıma da idare ederim.