nail on

  1. Verb çakmak
gözlerini bir şeye dikmek Verb
(yerden göğe kadar haklı olmak, (fikir/söz/karar) isabetli/yerinde olmak, tam bilmek, tam isabet ettirmek.

The solution he proposed hit the nail on the head: Önerdiği çözüm çok isabetli idi.
taşı gediğine koymak, tam isabetli/yerinde söz söylemek, tam doğrusunu söylemek/yapmak.
tam üzerine basmak Verb
(a) hemen, derhal.
pay cash on the nail: hemen/peşinen (nakden) ödemek, (b) söz konusu.
hemen ödemek Verb
peşin (zamanında) ödemek Verb