off beat

  1. alışılmışın dışında
olağan dışı, alışılmamış, anormal, mutat hilâfına.
offbeat humor.
vurgusuz nota. Music
püskürtmek, kovmak, defetmek, uzaklaştırmak.
to beat off an attack: taarruzu püskürtmek.
We
had to beat off clouds of mosquitos.
birini mağlup etmek Verb
birini alt etmek Verb
birini geri püskürtmek Verb
birini yenmek Verb
role alışılmadık bir işlev
olağan dışı
bir kimsenin bilgisi/tecrübesi/uzmanlığı dışında.
He said that computer programming is off his beat.
bu benim alan ım dışında