olaylar

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law factual background
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aile de geçen önemli olaylar
family situations Noun
ailede geçen önemli olaylar
family situations Noun
aynı zamanda yer alan olaylar
contemporary events Noun
Balkanlar'da olaylar
doings in the balkans Noun
beklenmedik olaylar
unforseen events Noun
beklenmedik olaylar
unforeseen events Noun
bilanço tarihinden sonraki olaylar
post-balance-sheet events Noun, Accounting
bir kimsenin hayatındaki belli başlı olaylar
principal events in sb's life Noun
bir yolculukta yer alan olaylar
incidents of a journey Noun
birbirini tutmayan olaylar
unmarriageable facts Noun
dikkat çeken olaylar
striking facts Noun
durmadan değişen sahne veya olaylar
panorama
gelecekteki olaylar
futurity
gerçek olaylar
actual facts Noun
güncel olaylar
passing events Noun
güncel olaylar
current events Noun
günlük olaylar
common events Noun
hikâyeyi ilginç bir duruma sokan karışık olaylar
intrigue
ilginç olaylar
striking facts Noun
izleyen olaylar
ensuing events Noun
müessif olaylar
undesired incidents Noun
olması muhtemel olaylar
probable events Noun
olması olası olaylar
contingent events Noun
sonradan yer alan olaylar
subsequent events Noun
tarihi olaylar
history
tarihsel olaylar
annals Noun
yakın geçmişte yer alan olaylar
recent events Noun
yakında yer alan olaylar
recent events Noun
yer alan beklenmedik olaylar
intervening circumstances Noun
yolculuk süresince yer alabilecek olaylar
incidental to a journey
olaylar cebiri
algebra of events
olaylar dizisi
story line
olaylar dizisi
train of events
olaylar dizisi
concatenation
Olaylar hızla gelişti.
One thing led to another.
olaylar raporu
factual statement
olaylar zinciri
chain of events
birine olaylar hakkında bilgi vermek
to preacquaint someone with the facts Verb
bu olaylar karşısında
in view of the facts
diğer olaylar arasında meydana gelmek
to intervene Verb
içinde önemli olaylar geçmeyen
uneventful
ilginç olaylar dizisi
drama
inanılmaz olaylar nakletmek
to romance Verb
olağandışı olaylar araştırması
psychical research
özel olaylar takvimi
calendar of special events
yeni bir ürünün doğuşuna giden olaylar zinciri
product development cycle
Turkish-English phrases from Zargan's own database