on the go

  1. çok meşgul/faal, durmadan çalışır, hareket halinde, koşuşup durur.
    He is so busy that he's on the
    go from morning till night: Çok meşguldür, sabahtan akşama kadar koşuşup durur.
daima hareket halinde olmak Verb
birini hep hareket halinde tutmak Verb
bütün gün hareket halinde olmak Verb
karaborsaya düşmek Verb
finale kalmak Verb
deniz kenarına bir gezintiye gitmek Verb
dağlara gezmeye gitmek Verb
yayına girmek Verb, Media-Publishing
yayına başlamak Verb, Media-Publishing
(işsiz) hükümetten haftalık yardımı almak Verb
(US) söz almak Verb
belediye yardımıyla geçinmek Verb
hacca gitmek Verb
yağmaya gitmek Verb
cinleri tutmak, oraya buraya koşarak çılgınca gürültü yapmak, ortalığı altüst etmek.
sahne oyuncusu olmak Verb
sahneye çıkmak Verb
sahne yaşamına atılmak Verb
siyasi propoganda konuşmaları yapmak Verb
eğlence için şehre gitmek Verb
eğlence için şehir hrie gitmek Verb
hükümetten yardım görmek/işsizlik parası almak.
bir proje için yeşil ışık yakılmak Verb