onlem

Turkish-English Phrases

acil önlem
measure of pressing urgency
acil önlem
urgent (urgency) measures
bir önlem almayı ihmal etmek
to neglect a precaution Verb
birşeye karşı önlem almak
to provide for something Verb
birşeye karşı önlem almak
to provide against something Verb
cezai önlem almak
to take punitive action Verb
cinsel ilişkide hastalıklara karşı önlem alınması
safe sex
doğru önlem
step in the right direction
düzeltici önlem
corrective action
düzeltici önlem
corrective measure
ekonomiyi canlandırmak için bir önlem almak
to give the economy a shot in the arm Verb
en büyük önlem yoluyla her ihtimali dikkate alarak
(Lat.) ob majorem cautelam
enflasyona karşı önlem
hedge against inflation
geçici önlem
makeshift
geçici önlem
transitory measure
geçici önlem
temporary measure
geçici önlem olarak
as a temporary measure
geçici önlem veya vasıta
stopgap
hava kirlenmesine karşı önlem
smoke abatement
hemen önlem alma
immediate action
hemen önlem almayı gerektiren
exigent
hükümetin aldığı önlem
cabinet action
ıslah edici önlem
corrective action
karşı önlem
counter measure
önceden önlem alarak
proactively Adverb
önlem
action Noun
önlem
precautionary measure Noun
önlem
precaution Noun
önlem
caution Noun
önlem
device
önlem
measure
önlem
manoeuvre manoeuver
önlem
policy
önlem
step
önlem
tack
önlem
arrangement
önlem
counsel
önlem
cure
önlem
foresight
önlem
forethought
önlem
maneuver
önlem almak
to take precautions Verb
önlem almak
to take acuse Verb
önlem almak
to allow for Verb
önlem almak
to take measures Verb
önlem almak
to take action Verb
önlem almak
to take steps Verb
önlem almak
to adopt measure Verb
önlem almayı ihmal etmek
to neglect precautions Verb
önlem olarak birini tutuklu tutmak
to remand someone in custody Verb
önlem olarak tutuklama
committal for trial
reflasyon önlem paketi
reflationary package
sıkı önlem
crackdown
sıkı önlem almak
to lay crackdown to Verb
soğuk algınlığına karşı önlem almak
to fortify oneself against a cold Verb
vakit geçirmeden önlem almak
to take immediate steps Verb
yarı önlem
half measure
yetersiz önlem
half- measure
yetersiz önlem
inefficient measure
zamanında alınmış önlem
well-timed measure
Turkish-English phrases from Zargan's own database

önlem
Bir şeyin olmasını önlemek veya yapılmasını ... için başvurulan çâre, tedbir