oriented

English-Turkish Translation

  1. Adjective (fikren/hissen belirli bir şeye) yönelik, yöneltilmiş, müteveccih.
    humanistically oriented scholars.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

grain-oriented steel
taneleri yönlendirilmiş çelik Noun, Iron-Steel
non-grain-oriented steel
taneleri yönlendirilmemiş çelik Noun, Iron-Steel
reconciliation-oriented
uzlaşma odaklı Adjective
religion-oriented
din odaklı Adjective, Religion-Faith
transit-oriented development (TOD)
toplu taşıma odaklı kentsel gelişim Noun, Urban Planning
character oriented
karaktere yönelik
cost oriented
maliyete yönelik
family oriented
aileye yönelik
marketing- oriented
pazarlama bilinci olan
media oriented
medyaya yönelik
mit- oriented
piyasaya yönelik
object oriented
nesneye dayalı Information Technology
business oriented language
işe yönelik dil
export oriented growth
ihracata yönelik büyüme
job oriented terminal
işe yönelik terminal
object oriented programming
nesne yönelimli programlama
supply oriented goods
kaynaklara yönelimli mallar Noun
COBOL (Common Business Oriented Language)
Bir programlama dili.
English-Turkish phrases from Zargan's own database