pal

  1. arkadaş, dost, kafadar.
    We've been pals for years.
  2. ahbap, (ekseriya düşmanca bir eda ile söylenir ve “ulan, behey herif” gibi sözlere yakın anlam taşır):

    Listen, pal, I don't want you talking to my sister any more, see? Ulan bana bak, kızkardeşimle bir daha konuşmayacaksın, anladın mı?
  3. arkadaş/dost/ahbap olmak.
    pal up with … : … ile sıkıfıkı/arkadaş olmak, kafa dengi olmak.
mektup arkadaşı, tanışmadan mektuplaşanlardan herbiri. Noun
dostluk kurmak Verb
biriyle yakın arkadaş olmak Verb

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir cins güvercin