paralel

Turkish-English Translation

  1. parallel
  2. collateral
  3. even
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

paralel devlet yapılanması (PDY)
Parallel State Structure Proper Name, Organizations
bit düzeyinde paralel
bit parallel
ufka paralel
horizontal
paralel bağlanmış
in multiple
paralel bağlantı
parallel connection
paralel bağlı
connected in parallel
paralel çapraz çizgiler
cross hatching Noun
paralel çizmek
to draw a parallel Verb
paralel derecesi
degree of latitude
Paralel Devlet Yapılanması
Parallel State Structure Proper Name, Organizations
paralel devre
shunt
paralel devre
parallel circuit Noun, Engineering
paralel doğrular
parallel lines Noun, Geometry
paralel geçit
parallel passsage
paralel geçit
parallel passage
paralel ithalat
parallel imports Noun, Competition Law
paralel kenar
rhomboid
paralel kenar
parallelogram Noun, Geometry
paralel kredi
back-to-back loan
paralel kredi piyasası
parallel credit market
paralel kur
parallel rate of exchange
paralel kur
parallel exchange rate
paralel muhasebe kaydı
parallel posting
paralel müzakereler
parallel negociations Noun
paralel müzakereler
parallel negotiations Noun
paralel olarak
in parallel with
paralel sicil defteri tutmak
to rule a register similar Verb
paralel sigorta
concurrent insurance
paralel ticaret
parallel trade Noun, Competition Law
paralel toplantı
overflow meeting
(bir şeye) paralel olmak
to parallel Verb
(elektrik) paralel bağlantı
abreast connection
(jimnastik) paralel bar
parallel bars
...'e paralel olarak
in parallel with ... Adverb
bilinçli paralel davranış
conscious parallel behavior Noun, Competition Law
bir paralel çizmek
to draw a parallel Verb
bir şeyle paralel olmak
to run parallel with sth Verb
birçok paralel yoldan oluşan trafik yolu
multistrip highway
çevreyoluna paralel uzanan yol
front road
deniz yüzeyi ile paralel olan hakiki ufuk
true horizon
doğruları paralel yapmak
to make lines even Verb
hiçbir kenarı paralel olmayan dikdörtgen
trapezoid
iç yüzüne birbirine paralel iki çizgi çekilmiş olan çek
crossed cheque
kablo ile paralel giden dağ demiryolu ve katarı
funicular railway
karayoluna paralel ilerlemek
to edge the road Verb
kıyıya paralel gitmek
to lie along the river Verb
yalnızca iki kenarı paralel olan dikdörtgen
trapezium
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aralarındaki mesâfe sâbit kalacak şekilde yan ... kesmeyen , koşut, muvâzi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.