paramount

  1. (en) üstün, en önemli, en başta/önde gelen, son derece, fevkalâde.
    This is of paramount importance:
    Bu, son derece önemlidir.
    Our paramount national asset: En önemli millî servetimiz.
    The interests of the child are paramount: Çocuğun menfaati her şeyden önce gelir.
  2. (rütbece/yetki, salâhiyet, güç vb. bakımından) üstün, faik.
  3. yüce hakan/hükümdar, hâkimi mutlak.
en büyük şey
üstün hak
bir seçim kampanyasında seçmenleri en çok ilgilendiren konu
esas teşkilat kanunu
anayasa
öncelikli rehin hakkı
büyük zaruret
üstün hak
tüm ötekilerden önde gelen belge
nakliyat tekne reasüransından savaş rizikolarının taraflardan herhangi birinin yedi gün önceden ihbarda
bulunması kaydıyla feshedilebileceği hükmü
tekne üstünlük hükmü (bu hüküm ile denizde mal taşıma konumunun üstünlük taşıdığı belirtilir
son derece önemli
son derece önemli