percussion

  1. Noun vurma, sarsma, çarpma, müsademe.
  2. Noun, Medicine (muayene/teşhis maksadıyla) parmaklarla veya bir aletle hafif hafif vurma/vuruş.
  3. Noun
    percussion instrument ile ayni anlama gelir. vurularak çalınan müzik aleti (darbuka vb.).
    percussionist:
    darbukacı, vurarak çalgı çalan müzisyen.
  4. Noun (tüfek kapsülünü/mermi tapasını patlatmak için indirilen) darbe, vuruş.
    percussion cap: müsademe
    kovanı, kapsülü.
    percussion charge: müsademe hakkı.
    percussion fire: müsademeli atış.
    percussion fuse: müsademeli tapa.
    percussion lock: (tüfekte) horoz.
    percussion mechanism: müsademe düzeni/ tertibatı.
  5. Noun vurarak saz çalma.
  6. Noun (vurma/çarpma sonucu hasıl olan) sarsıntı/titreşim/ses.
ses bombası Noun
tüfek kapsülü
percussion ile ayni anlama gelir. vurularak çalınan müzik aleti (darbuka vb.). percussionist:
darbukacı, vurarak çalgı çalan müzisyen.
vurgulu çalgılar Noun