permanent

English-Turkish Translation

  1. Adjective sürekli, devamlı, daimî, istikrarlı, kararlı, durağan, değişmez.
    He finally got a permanent job.
  2. Adjective ilânihaye duracak/çalışacak şekilde yapılmış.
  3. Adjective dayanıklı, sağlam, hiç bozulmaz, sabit.
    permanent pleating. a permanent filling in a tooth.
  4. Adjective solmaz.
    permanent ink.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

permanent life insurance
bir tür birikimli hayat sigortası Noun, Insurance
permanently
ilanihaye (outdated) Adverb
permanently
temelli Adverb
(job) listed as permanent
kadrolu
(job) not listed as permanent
kadrosuz
localized permanent
sabit
make permanent
ipka etmek Verb
permanent abode
daimi ikametgâh
permanent address
devamlı adresi
permanent address
daimi adres
permanent advisory board
daimi danışma kurulu Noun
permanent alimony
devamlı nafaka
permanent alimony
süresiz nafaka Noun, Law
permanent appointment
sürekli tayin
permanent appropriation
(US) sürekli tahsisat (her devre yeniden tahsisat
permanent assembly
daimi meclis
permanent assembly
daimi kurul
permanent assets
daimi aktifler Noun
permanent assets
sabit aktifler Noun
permanent assets
(muhasebe) yatırım sermayesi
permanent assets
işletmenin ürünlerinin üretiminde ve satışında kullanılan ve işletmeye yararlı olduğu sürece satışı veya
nakide dönüştürülmesi düşünülmeyen kalıcı ve
permanent body
daimi organ
permanent body
devamlı kurul
permanent boundary commission
(Br) seçmen bölgesi daimi komisyonu
permanent building and loan association
daimi inşaat ve istikraz kuruluşu
permanent building society
daimi inşaat firması
permanent camp
(askerlik) devamlı karargâh
permanent capital
uzun vadeli yatırım sermayesi
permanent capital
daimi sermaye
permanent capital
aktif imtiyazlı hisse senetleri ve geri ödeme zorunluğu olmayan kazançlar
permanent capital
yatırım sermayesi
permanent ceasefire
süresiz ateşkes Noun, Military
permanent change of station
(askerlik) sürekli yer değiştirme
permanent change of station
garnizon değişikliği
permanent commission
daimi kurul
permanent committee
daimi komite
permanent committee
daimi encümen
permanent committee
daimi kurul
permanent court of arbitration
Daimi Hakem Heyeti
Permanent Court of International Justice
daimi uluslararası adalet divanı
permanent damage
gayrimenkule ika sonucu kalıcı hasar
permanent damage
kalıcı hasar Noun
permanent damages
gayri menkule ika olunma sonucu kalıcı hasar
permanent debt
faiz ödemeli toplam para miktarı
permanent debt
bkz
permanent debt
bir ülkenin merkezi hükümeti tarafından borç alınan
permanent disability
devamlı sakatlık Noun
permanent disability
daimi ehliyetsizlik
permanent disablement
devamlı ehliyetsizlik
permanent domicile
daimi ikamet Noun, Civil Law
permanent echo
(radar) daimi eko
permanent effect
sürekli etki
permanent emplacement
(askerlik) daimi mevzi
permanent employee
devamlı işçi
permanent employee
devamlı memur
permanent employment
sürekli iş
permanent establishment
devamlı işyeri
permanent establishment
devamlı müessese
permanent exhibit
sürekli sergilenen eşya
permanent exhibition
sürekli sergi
permanent files
kalıcı arşiv
permanent financing
sürekli finansman
permanent financing
20 ay ya da daha uygun bir süre amortismanı tamamlanan uzun vadeli ipotek
permanent financing
sabit bir faiz oranı ile 15
permanent fund
sabit değerler
permanent fund
daimi ihtiyat akçesi
permanent funds
daimi yedek akçe
permanent gas
sürekli gaz
permanent grade
esas rütbe
permanent hardness
daimi su sertliği
permanent health insurance
tam maluliyet sigortası Noun
permanent heart damage
kalıcı kalp hasarı Noun, Medicine
permanent history record
personel sicili
permanent holdings
sabit aktifler Noun
permanent home
devamlı ikametgâh
permanent impossibility
sürekli imkânsızlık Noun
permanent incapacity
sürekli ehliyetsizlik
permanent incapacity
sakatlık Noun
permanent income
sabit gelir
permanent income
sürekli gelir
permanent income hypothesis
sürekli gelir hipotezi
permanent injunction
nihai mahkeme emri Noun, Law
permanent injury
ömür boyu sakatlık
permanent institution
devamlı kuruluş
permanent invalid
ömür boyu sakat kalmaya mahkûm kişi
permanent investment
daimi yatırım
permanent investment
uzun vadeli sermaye yatırımı
permanent investment
sabit yatırım
permanent job
devamlı iş
permanent kiln
sürekli fırın
permanent laborer
devamlı çalışan işçi Noun
permanent life insurance
devamlı hayat sigortası Noun
permanent life policy
her yıl ödenmesi mümkün hayat sigortası poliçesi
permanent load
sürekli yük
permanent magnet
daimî mıknatıs.
permanent magnet motor
manyetik elektrik motoru
permanent magnetism
daimî mıknatıslık.
permanent medium
sabit mübadele aracı
permanent member
daimi üye
permanent member
daimi aza
permanent neutrality
daimi tarafsızlık Noun
permanent neutrality
devamlı tarafsızlık Noun
permanent nuisance
sürekli taciz hareketi
permanent office
merkez büro
permanent office
devamlı işyeri
permanent officer
devamlı tayin olunmuş memur
permanent or heavy fixtures or equipment
demirbaş
permanent or inventoried stock or furniture
demirbaş eşya
permanent order
devamlı görev
permanent partial disability
kısmi sakatlık Noun
permanent partial disability insurance
devamlı kısmi sakatlık sigortası Noun
permanent party
daimi kadro personeli
permanent place
devamlı ikâmetgâh
permanent population
yerleşik halk
permanent portfolio
(menkul değerler) daimi portföy
permanent position
devamlı görev
permanent position post
devamlı görev
permanent post
daimi garnizon
permanent power of attorney
devamlı vekâletname
permanent president
daimi başkan
permanent president
daimi (ömür boyu) başkan
permanent press
ütüsü bozulmaz, ütü istemez.
permanent property
sabit ordu malı
permanent rank
esas rütbe
permanent regulation
daimi nizamname
Permanent Representations
Daimi Temsilcilikler Noun, Organizations
Permanent Representations of Ministry of Finance
Daimi Maliye Temsilcilikleri Noun, Organizations
permanent representative
daimi temsilci Noun, Politics-Intl. Relations
Permanent Representatives Committee (COREPER)
Daimi Temsilciler Komitesi
permanent residence
daimi ikametgah
permanent residence
devamlı ikametgâh
permanent residence
daimi ikametgâh
permanent residence
sabit ikametgah Noun
permanent secretary
daimi sekreter
permanent secretary
(Br) devamlı müsteşar
permanent session
devamlı oturum
permanent sickness
kronik hastalık
permanent sickness policy
sınırsız hastalık sigortası Noun
permanent situation
daimi iş
permanent solution
kalıcı çözüm
permanent solution
kalıcı çözüm Noun
permanent staff
devamlı kadro personeli
permanent station
daimi görev yeri
permanent stock
(para , mal) demirbaş stoku
permanent stock
daimi stok
permanent stock
demirbaş stoku
permanent tenant
devamlı kiracı
permanent tenant
daimi kiracı
permanent term
sürekli tayin
permanent unemployment
sürekli işsizlik
permanent unemployment
devamlı işsizlik
permanent visa
devamlı oturma vizesi Noun
permanent visa
sürekli vize
permanent visa
daimi vize Noun
permanent wave
permanant, bozulmayan ondüle/saç kıvrımı.
permanent way man
(Br) hat amelesi
permanent way- man
(Br) hat amelesi
permanent working capital
sürekli çalışma sermayesi
be a permanent employee employe
devamlı işçi olmak Verb
leave a permanent mark on ...
...'de kalıcı bir iz bırakmak Verb
not on the permanent staff
kadrosuz
not on the permanent staff
kadro dışı
on the permanent staff
kadroya dahil
on the permanent staff
kadrolu
place of permanent employment
devamlı çalışılan yer
suffer permanent damage
kalıcı hasara uğramak Verb
the permanent staff
kadro
total and permanent disability insurance
tam ve daimi sakatlık sigortası Noun
without permanent home
devamlı bir ikametgâhı olmama
Committee of Permanent Representatives (COREPER)
Daimi Temsilciler Komitesi
Deputy Permanent Delegation to European Union
Avrupa Birliği Daimi Temsilci Yardımcılığı Noun, Organizations
EU Permanent Contact Point
AB Daimi Temas Noktası Noun, Organizations
Law on Temporary Employment in Permanent Civil Service
Sürekli Kamu Görevlerinde Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkında Kanun Proper Name, Law
Office of Financial Counsellor to the Permanent Representation of OECD
OECD Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği Maliye Müşavirliği Noun, Organizations
Office of Financial Counsellor to the Permanent Representation of Turkey to EU
AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği Maliye Müşavirliği Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database