planlı kesinti, planlı elektrik kesintisi
Noun, Energy-Resources
planlı kesinti, planlı elektrik kesintisi
Noun, Energy-Resources
plansız kesinti, plansız elektrik kesintisi
Noun, Energy-Resources
plansız kesinti, plansız elektrik kesintisi
Noun, Energy-Resources
planlı pusu
Noun, Military
güdümlü ekonomi: üretim, dağıtım, fiyat vb. gibi ekonomik faaliyetleri hükümetçe düzenlenen ve kontrol
edilen sistem. free enterprise
Noun
organize sanayi bölgesi (hükümetin bir bölgede yeni kurulacak endüstrinin yerinin seçimine olan müdahalesi
Noun
modası kısa sürede geçecek mal üretme politikası
Noun
reklamcıların piyasayı genişletmek için yaptıkları kampanya sonucunda halkın iradesiyle yenilenmesi
aşınma ve eskime yüzünden değil
aile plânlaması: çocuk sayısının vb. ebeveynce düzenlenmesi.
Noun
önceden saptanmış amaçlar
taktikler yoluyla satış yapmak
Verb
hedefler ve belirlenmiş stratejiler
planlanmış alışveriş merkezleri (genellikle perakendecilerin büyük bir binayı ya da aralarında geçitler
bulunan binaları paylaşmaları
Noun
Uluslararası Aile Planlaması Federasyonu
Noun