policies

English-Turkish Translation

  1. yönerge
  2. talimat
  3. Noun direktifler
  4. tutum
  5. politika
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

oppressive policy
baskı politikası Noun, Politics-Intl. Relations
accounting policies
muhasebe politikaları Noun
common policies
ortak politikalar Noun
Department for Monitoring and Assessment of Import Policies
İthalat Politikalarını İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations
Department of Accession Negotiations and EU Industrial Policies
Katılım Müzakereleri ve AB Sanayi Politikaları Başkanlığı Noun, Organizations
Department of Analysis on Agricultural and Energy Policies
Tarım ve Enerji Politikaları Analiz Dairesi Noun, Organizations
Department of General Planning and Policies
Genel Plan ve Prensipler Dairesi Noun, Organizations
depreciation policies
amortisman politikaları Noun
Directorate General of Agricultural Research and Policies
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
Directorate General of Revenue Policies
Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
Directorate of Economic and Financial Policies
Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı Noun, Organizations
Directorate of Sectoral Policies
Sektörel Politikalar Başkanlığı Noun, Organizations
Directorate of Social, Regional and Innovative Policies
Sosyal Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı Noun, Organizations
employment policies
istihdam politikaları Noun
exchange policies
döviz politikası Noun
expenditure shift policies
harcama kaydırıcı politikalar Noun
expenditure switching policies
harcama kaydırıcı politikalar Noun
expenditure-changing policies
harcama-değiştirici politikalar Noun
expenditures-dampening policies
harcama- kısıcı politikalar Noun
free enterprise policies
serbest girişim politikası Noun
half- backed policies
acemi politikalar Noun
hammer out policies
izlenecek politikalara son şeklini vermek Verb
hold to restrictive monetary policies
para kısıtlaması politikasına bağlı kalmak Verb
major policies
temel sorunlar Noun
nonconcurrent policies
uyuşmayan tutumlar Noun
overexpansive fiscal and monetary policies
aşırı yaygın maliye ve para politikası Noun
protectionist trading policies
himayeci ticaret politikaları Noun
regulatory policies
denetim politikaları Noun
repressive policies
yasakçı politikalar Noun, Politics-Intl. Relations
sectoral policies
sektörel politikalar Noun
sprinkler leakage policies
sprinkler sızıntısı poliçeleri (bu sprinklerlerden kazaen sızan suyun yol açtığı hasarı tazmin eden poliçeler Noun
tax policies
vergi politikaları Noun
welfare policies
sosyal yardım politikası Noun
policies of business
bir işin politikası Noun
policies of expansion
yayılma politikası Noun
effectuate the policies of the Act
kanunun öngördüğü hükümleri yerine getirmek Verb, Law
Department of Analysis on Services, Investments and Environmental Policies and Web Coordination
Hizmetler, Yatırım, Çevre Politikaları Analizi ve Web Koordinasyonu Dairesi Noun, Organizations
Department of Trade Policies and Economic Modelling
Ekonomi ve Ticaret Politikaları Modelleme Dairesi Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database