posture

  1. Noun, Anatomy duruş
  2. Noun, Anatomy postür
  3. konum, durum, vaziyet, birşeyin parçalarının bağıl durumu.
  4. duruş, hal, tavır, vücudun/organların duruşu, poz.
    erect posture. an easy posture.
  5. yapmacık/câlî tavır/duruş (takınmak), anormal hal (göstermek).
  6. (zihnî/manevi) durum, (manevi) tutum, davranış.
    His posture of moral superiority.
  7. işlerin gidişi.
    the delicate posture of foreign affairs.
  8. (belirli) durum/vaziyet almak.
oturur durumda
oturur durum da
bağdaş kurma, yoga'da bir oturuş şekli. Noun
rahat bir duruş
taslamak, … gibi görünmek, kendini … yerine koymak.
arkalıklı daktilo sandalyesi
niyetini belirtmek Verb
kamu sorunlarının şimdiki halinde