takdir yetkisini aşmak
Verb
yetkilerini genişletmek
Verb
antienflasyonist güçler
Noun
kaza yetkisi verilmiş olmak
Verb
(Birinci Dünya Savaşında) Merkezî Kuvvetler: Almanya, Avusturya-Macaristan, Türkiye ve Bulgaristan.
İttifak Devletleri
Noun, History
(US) siyasal güçlerin hem federal hem de eyalet hükümetlerindeki aynı teşri sahada bağımsız olarak kullanılması
müşterek imza atma yetkisi
Avrupa'daki kuvvetler
Noun
anlaşma imzalayan güçler
Noun
(US) şirketin statüsüne uygun olarak tanınmış yetkiler
Noun
tüzel kişilik yetkileri
Noun
yetkilerini daraltmak
Verb
karar veren yetkililer
Noun
birinin yetkilerini sınırlamak
Verb
birinin güçlerini geliştirmek
Verb
yönetim kurulu üyesi yetkileri
Noun
kuvvetler ayrılığı
Noun, Politics-Intl. Relations
olağanüstü durum ilan etme yetkisi
dış mihraklar
Noun, Politics-Intl. Relations
dış güçler
Noun, Politics-Intl. Relations
dış odaklar
Noun, Politics-Intl. Relations
görevler ve yetkiler
Noun
birine takdir yetkisi tanımak
Verb
birine takdir yetkisi vermek
Verb
Büyük Güçler
Proper Name, Politics-Intl. Relations
hegemonik güçler
Noun, Sociology
mutlak veto (ret) hakkına sahip bulunmak
Verb
doğrudan doğruya ve hemen verilen belli bir yetkinin kullanılması ile ilgili yetkiler
Noun
birine tam yetki vermek
Verb
bir vekil veya temsilciye verilen vekalet veya yetkinin esas konusunun başarılması için gerekli aracı veya müteferri yetkiler
Noun
yetkilerin kötüye kullanılması, yetki saptırması
(US) para yetkili organları
Noun
para yetkili organları
Noun
birinin yetkisi dahilinde olmamak
Verb
gözetim fonksiyonları
Noun
kuvvetler ayrılığı (devlete ait olan iktidar ve yetkilerin birbirinden bağımsız olan organlarca kullanılma sistemi
kuvvetler ayrılığı
Noun, Law
mütteffik ve birleşik kuvvetler
Noun
müttefik ve birleşik kuvvetler
Noun
Mihver Devletleri: II. Cihan Harbinde Almanya-İtalya-Japonya.
muvazene teşkil eden ülkeler
Noun
İttifak Devletleri
Noun, Politics-Intl. Relations
İtilaf Devletleri
Noun, History
üst
Information Technology
yetki ve sorumluluklar
Noun
işbu antlaşmayla verilen yetkiler
Noun
işbu antlaşma ile verilen yetkiler
Noun
barış anlaşması imzalamak için yetki istemek
Verb
birine vekâletname vermek
Verb
mahkemenin yetkilerini sınırlamak
Verb
bir mahkemenin yetkilerini sınırlamak
Verb
birinin direnme gücünü yok etmek
Verb
yetkileri birine devretmek
Verb
yetkileri tamamıyla keyfi olarak kullanmak
Verb
yetkileri tamamıyla dilediği gibi kullanmak
Verb
yüksek yerden
Adverb, Politics-Intl. Relations
yukarılardan
Adverb, Politics-Intl. Relations
geniş teşebbüs yetkilerine sahip olmak
Verb
biri üzerinde yetkisi olmamak
Verb
birinin yetkilerini büyük çapta kısıtlamak
Verb
güçlü/yetkili kimseler, başta olanlar, başkalarının hayatını etkileyen/yöneten kararlar verme mevkiinde olanlar.
işbu antlaşmanın verdiği yetkiler dahilinde
Küçüklerin Korunmasında Makamların Yetkisine ve Uygulanacak Kanuna Dair Sözleşme
Noun, International Law
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu
Proper Name, Law
Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun
Proper Name, Law
Sahil Güvenlik Komutanlığı Teşkilat, Görev ve Yetkileri Yönetmeliği
Proper Name, Law