prescription

  1. Noun, International Law kazandırıcı zamanaşımı
  2. Law müruruzaman
  3. Noun, Medicine reçete.
  4. Noun (a) reçete yazma, (b) kural/tüzük vb. koyma.
  5. Noun emir, yönetmelik, yönerge, talimat, tüzük, kural, yasa.
  6. Noun, Law (a) uzun süre kullanmaktan doğan hak, (b) zaman aşımı dolayısıyla bir hakkı kaybetme, (c) (hakkın kaybolması
    sonucunu doğuran) zaman aşımı.
  7. Noun (eski/süregelen) âdet, töre.
zamanaşımı süresi Noun, Law
hak düşürücü süre Noun, Civil Law
ilacını almak Verb
zamanaşımı sonucu hak iktisap etmek Verb
iktisabi zaman aşımı
olağanüstü zamanaşımı
iktisabi zamanaşımı
kazandırıcı zamanaşımı Noun, Law
zamanaşımını önlemek Verb
zamanaşımına uğramış
zamanaşımına uğrama yoluyla geçerliğini yitirmek Verb
zamanaşımına uğrama yoluyla geçerliliğini yitirmek Verb
zamanaşımı iddiası ile hak talep etmek Verb
zamanaşımına uğramış talep
bir reçeteyi hazırlamak Verb
bir ilaç reçetesini hazırlamak Verb
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
zamanaşımı süresini uzatmak Verb
hak düşüren zamanaşımı
iskati zamanaşımı
reçete yazmak Verb
hastane reçetesi
zamanaşımını durdurmak Verb
istenilen meblağı bulmak Verb
zamanaşımı yüzünden hak kaybetmek Verb
bir hakkın belli bir süre içinde hiç kullanılmamak suretiyle kaybedilmesi
zamanaşımı Noun, Law
henüz zamanaşımı ına uğramamış
henüz zamanaşımına uğramamış
zaman aşımı süresi
doktor reçetesi
zamanaşımını geçerli kılmak için talep etmek Verb
politik talimat
üretim talimatı
zamanaşımına uğramak Verb, Law
zamanaşımına uğramak Verb
(Br) zamanaşımı sürelerini tadil eden kanun
reçete defteri
reçete ücreti
birine reçete yazmak Verb