Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
prevail
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Intransitive Verb
yaygın/âdet olmak, hüküm sürmek, yaşamak.
That custom still prevails
: O âdet hâlâ yaşıyor.
A
belief in magic still prevails among some tribes.
Intransitive Verb
hâkim olmak, bariz/göze çarpan niteliği … olmak.
Suspicion and fear prevailed in his actions
:
Davranışlarına şüphe ve korku hâkimdi.
Intransitive Verb
prevail over
: üstün/galip gelmek, yenmek, davayı/mücadeleyi kazanmak.
Justice has prevailed,
the guilty man has been punished.
Intransitive Verb
başarmak, etkili/başarılı olmak.
Intransitive Verb
yürürlükte olmak.
That law still prevails.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
prevail against sth
bir şeye galip gelmek
Verb
prevail on someone to do sth
birini bir şey yapmaya ikna etmek
Verb
prevail on/upon/with
razı/ikna etmek, gönlünü yapmak.
I tried to prevail upon her to stay a little longer.
prevail over an enemy
düşmana galip gelmek
Verb
prevail upon oneself
gönlü götürmemek
Verb
prevail upon someone to consent
birini razı etmek
Verb
prevail upon someone to lend someone $ 100
birini birine 100 dolar vermesi için ikna etmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.