prevailing

  1. Adjective hâkim (olan), baskın (gelen/çıkan), üstün/çoğunlukta (olan).
    The prevailing opinion among the strikers
    was to accept company's offer.
  2. Adjective geçer, yürürlükte (olan), cari.
    In the light of the prevailing technical standards.
  3. Adjective etkili, müessir, yaygın.
  4. Adjective yeterli, kifayetli, geçerli, muteber.
  5. Adjective en sık esen (rüzgâr).
    In İzmir, the prevailing winds are from the west.
mevcut şartlar Noun
mevcut koşullar Noun
mevcut şartlar Noun
piyasa rayici
günün modası Noun
hüküm süren moda
(US) çoğunluk oyu
gerekli genel kanı
davayı kazanan
yenen taraf
galip gelen taraf
piyasa fiyatı
geçerli ücret tarifesi
cari ücret
hâkim rüzgâr Noun
en çok esen rüzgâr
bu ülkede hüküm süren önyargılar Noun
cari şartlar Noun