proceed

  1. Intransitive Verb ilerlemek, devam etmek, ileri gitmek.
    to proceed on one's way: yoluna devam etmek.
    before we
    proceed further: fazla ilerlemeden önce.
  2. Intransitive Verb (bir işi/işlemi) sürdürmek, kovuşturmak, devam etmek.
    proceed to blows: yumruk yumruğa dövüşmek, yumruklaşmak.
  3. Intransitive Verb (bir işi yapmaya) devam etmek.
    proceed with something: bir şeye devam etmek.
    How do we proceed
    now: Şimdi ne yapacağız/nasıl devam edeceğiz?
  4. Intransitive Verb (söyleve/demece) devam etmek.
  5. Intransitive Verb, Law dava açmak, davayı sürdürmek, adlî kovuşturma/takibat yapmak.
    proceed against someone: birinin aleyhine dava açmak.
  6. Intransitive Verb (iş/eylem vb.) sürmek, sürüp gitmek, devam etmek.
    the negotiations now proceeding: devam etmekte
    olan müzakereler.
    Things are proceeding as usual: İşler normal seyrinde (sürüp) gidiyor.
  7. Intransitive Verb belirmek, (karşısına) çıkmak, zuhur etmek, sâdır olmak.
  8. Intransitive Verb doğmak, meydana gelmek, sonuç olarak husule gelmek, sonuç vermek.
yolculuğuna devam etmek Verb
yoluna devam etmek Verb
konuşma sına devam etmek Verb
konuşmasına devam etmek Verb
işine devam etmek Verb
dava muamelesine devam tebliği
aleyhinde dava açmak Verb
birini dava etmek Verb
birine dava açmak Verb
birini mahkemeye vermek Verb
kovuşturmak Verb
talimata göre hareket etmek Verb
vasat hızla ilerlemek Verb
ortak eylemde bulunmak Verb
takibat açmak Verb
cezai kovuşturma açmak Verb
aşama aşama ilerlemek Verb
kademe kademe ilerlemek Verb
dikkatli davranmak Verb
taraflardan birinin itirazı üzerinde hareket etmek Verb
birşeyin sonucunda ortaya çıkmak Verb
birşeyin sonucu olarak ortaya çıkmak Verb
savaş yüzünden ortaya çıkmak Verb
metodik davranmak Verb
bazı yollardan gitmek Verb
doğru olduğu varsayımına dayanmak Verb
yolculuğa devam etmek Verb
oy kullanmaya doğru ilerlemek Verb
oylamaya başvurmak Verb
başka bir konuya geçmek Verb
taarruza geçmek Verb
müessir fiile kalkışmak Verb
yumruk yumruğa gelmek Verb
işine devam etmek Verb
birşeyi yapmaya koyulmak Verb
birşeyi yapmaya geçmek Verb
aşırılıklara gitmek Verb
birşeye devam etmek Verb
birşeye geçmek Verb
tanıkları dinlemeye geçmek Verb
tanıkların dinlenmesine geçmek Verb
gündeme geçmek Verb
saldırıya geçmek Verb
yemek odasına geçmek Verb
seçime gitmek Verb
sıradaki işi ele almak Verb
gündemdeki sırası gelen konuyu ele almak Verb
gündeme geçmek Verb
şiddete girişmek Verb
şehre doğru gitmek Verb
bir davaya bakmak Verb
davaya bakmak Verb
bir işi ele almak Verb
bir duruşmaya devam etmek Verb
duruşmaya devam etmek Verb
bir başvuruyu incelemek Verb
düşünce tarzına devam etmek Verb
birşeyi sürdürmek Verb
birşeye devam etmek Verb
bir şeye girişmek Verb
bir borçlunun iflas muamelesine başlamak Verb
bir borçlunun iflas muamelelerine başlamak Verb
derse davam etmek Verb
duruşmaya devam etmek Verb