provided

English-Turkish Translation

  1. Conjunction eğer, şayet, … ise, … şartıyla, şu şartla ki.
    provided that: şu şartla ki, meğer ki.
    I'll go,
    provided he isn't
    there: O orada değilse giderim.
    He will get loan, provided he offers good security: Sağlam teminat gösterirse borç para alacak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

accommodation provided
kalmak acak yer mevcuttur
as hereinafter provided
aşağıda öngörüldüğü gibi
be provided
sağlanmak Verb
except as otherwise provided
karşı bir hüküm olmadığı sürece
save as otherwise provided
aksine hüküm olmadıkça, aksi öngörülmedikçe
save as otherwise provided
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde
subject as hereafter provided
aşağıdaki hususlara tabidir
subject to hereafter provided
aşağıdaki hususlara tabidir
that provided
şu şartla ki
unless otherwise provided
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde
provided ...
... şartıyla
provided by law
kanunda öngörülmüştür
provided by statute
kanunda öngörülmüştür
provided by the articles of the association
esas sözleşmede öngörülmüştür
provided for all eventualities
her olasılığa karşı hazırlıklı
provided for in article ...
... maddede belirtlen
provided for in the budget
bütçede öngörülmüştür
provided school
(Br) belediye okulu
provided school
(Br) devlet okulu
provided school
belediye okulu
provided that
koşuluyla
provided that
şu şartla ki
provided that
şartıyla
provided that
ancak
provided with
haiz
provided with a hook
kancalı
provided with a lock
kilitli
provided with funds
fon sağlanmıştır
provided with furniture
mobilyalı
provided with money
parası bulunma
apartment or house provided to an employee by his employer
lojman
as provided herein
işbu yazıda öngörüldüğü gibi
as provided in the contract
sözleşmede öngörüldüğü gibi
at the time provided by the contract
sözleşmenin öngördüğü zaman
at the time provided by the contract
sözleşmenin öngördüğü zamanda
be provided by law
kanunen öngörülmüş olmak Verb
be provided for
gerekli şeyler tedarik edilmiş olmak Verb
be provided for in a contract
sözleşmede öngörülmüş olmak Verb
be provided for in the contract
sözleşmede öngörülmüş olmak Verb
be well provided with capital
yeterli sermaye tedarik edilmiş olmak Verb
expenditure not provided for in the budget
bütçede öngörülmeyen masraf
expenses provided for in the budget
bütçede öngörülmüş masraflar Noun
expenses provided for in the budget
bütçede öngörülmüş giderler Noun
inadequately provided with
bir şeyin yetersiz olarak sağlanmış olması
not provided for
hesap müsait değil
not provided for
karşılıksız
place as provided in the contract
sözleşmede öngörülen yer
save as provided otherwise
aksine bir hüküm yoksa
save for the exceptions or derogations provided for
öngörülen muafiyetler ya da derogasyonlar saklı kalmak kaydıyla
save for the exceptions or derogations provided for ...
...'de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla
service provided by public authorities
s kamu makamlarınca sağlanan hizmetler Noun
services provided by public authorities
kamu makamlarınca sağlanan hizmetler Noun
time as provided in the contract
sözleşmede öngörülen vade
within the terms provided by the law
kanuni süresi içerisinde Adverb, Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database