1. Bağlaç eğer, şayet, … ise, … şartıyla, şu şartla ki.
    provided that: şu şartla ki, meğer ki.
    I'll go,
    provided he isn't
    there: O orada değilse giderim.
    He will get loan, provided he offers good security: Sağlam teminat gösterirse borç para alacak.
kalmak acak yer mevcuttur
aşağıda öngörüldüğü gibi
sağlanmak Fiil
karşı bir hüküm olmadığı sürece
aksine hüküm olmadıkça, aksi öngörülmedikçe
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde
aşağıdaki hususlara tabidir
aşağıdaki hususlara tabidir
şu şartla ki
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde
... şartıyla
kanunda öngörülmüştür
kanunda öngörülmüştür
esas sözleşmede öngörülmüştür
her olasılığa karşı hazırlıklı
... maddede belirtlen
bütçede öngörülmüştür
(Br) belediye okulu
(Br) devlet okulu
belediye okulu
koşuluyla
şu şartla ki
şartıyla
fon sağlanmıştır
parası bulunma
işbu yazıda öngörüldüğü gibi
sözleşmede öngörüldüğü gibi
sözleşmenin öngördüğü zaman
sözleşmenin öngördüğü zamanda
kanunen öngörülmüş olmak Fiil
gerekli şeyler tedarik edilmiş olmak Fiil
sözleşmede öngörülmüş olmak Fiil
sözleşmede öngörülmüş olmak Fiil
yeterli sermaye tedarik edilmiş olmak Fiil
bütçede öngörülmeyen masraf
bütçede öngörülmüş masraflar İsim
bütçede öngörülmüş giderler İsim
bir şeyin yetersiz olarak sağlanmış olması
hesap müsait değil
karşılıksız
sözleşmede öngörülen yer
aksine bir hüküm yoksa
öngörülen muafiyetler ya da derogasyonlar saklı kalmak kaydıyla
...'de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla
s kamu makamlarınca sağlanan hizmetler İsim
kamu makamlarınca sağlanan hizmetler İsim
sözleşmede öngörülen vade
kanuni süresi içerisinde Zarf, Hukuk