provoke

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb kızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, canını sıkmak.
  2. Transitive Verb kışkırtmak, tahrik etmek, harekete geçirmek, meydan okumak.
  3. Transitive Verb teşvik etmek, dürtmek, (eyleme) sürüklemek.
  4. Transitive Verb sebep olmak, meydana getirmek, ortaya çıkarmak, davet etmek.
    to provoke a quarrel.
  5. Transitive Verb (bkz: summon ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

provocation
provokasyon Noun
provocation
kışkırtıcılık Noun
provocation
kışkırtma Noun
provoke a controversy
bir kavgaya neden olmak Verb
provoke an unpleasant incident
hadise çıkarmak Verb
provoke pity
acıma uyandırmak Verb
provoke someone beyond endurance
dayanılamayacak derecede tahrik etmek Verb
provoke someone into saying
dedirmek dedirtmek Verb
provoke someone out of inertia
birini ataletinden uyandırmak için dürtmek Verb
provoke someone to the highest pitch of resentment
birini çileden çıkartmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database