Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
proximate
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
(hemen) izleyen, sırada en yakın olan, hemen önce/sonra gelen.
Adjective
en yakın.
Adjective
yaklaşık, takribî, hemen hemen, oldukça yakın/doğru.
Adjective
olması yakın, gelecek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
proximate cause
zararı doğuran sebep
proximate cause
en yakın sebep
proximate cause
müessir sebep
proximate clause
doğrudan zarar yaratan nedenin sözleşmede tanımlanması
proximate connections
yakın tanıdıklar
Noun
proximate damage
doğrudan doğruya ika olunan hasar
proximate damages
direkt hasar tazminatı
proximate houses
yakın evler
Noun
proximate to the river
ırmağın yanında
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.