proximate

  1. Adjective (hemen) izleyen, sırada en yakın olan, hemen önce/sonra gelen.
  2. Adjective en yakın.
  3. Adjective yaklaşık, takribî, hemen hemen, oldukça yakın/doğru.
  4. Adjective olması yakın, gelecek.
zararı doğuran sebep
en yakın sebep
müessir sebep
doğrudan zarar yaratan nedenin sözleşmede tanımlanması
yakın tanıdıklar Noun
doğrudan doğruya ika olunan hasar
direkt hasar tazminatı
yakın evler Noun
ırmağın yanında