English-Turkish Translation

  1. Chemistry
    radical: kök.
  2. Electronics
    resistance: direnç.
  3. Physics
    roentgen: röntgen.
  4. rook: kale.
  5. (sinema) 17 yaşından küçük olanların ebeveynleriyle seyredebileceği film.
  6. harfini bastırarak/titreterek söylemek, sözleri ağızda yuvarlamak.
    to roll one's r's. He rolls his r's.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Arts, entertainment and recreation (NACE code: R)
Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor (NACE kodu: R) Noun, Trades-Professions
be an hono u r to one's country
vatanının medar-ı iftiharı (övünç kaynağı) olmak Verb
hono u r a ceremony with one's presence
bir töreni varlığıyla onurlandırmak Verb
hono u r one's signature
imzasını tanımak Verb
hono u r someone with one's confidence
birine güvenerek saygı göstermek Verb
be none the wise- r
bir şey öğrenememek Verb
five r
(US) beş dolarlık banknot
five r
(Br) beş İngiliz liralık banknot
r o reply coupon
uluslararası posta cevap kuponu
r o responsibility
uluslararası sorumluluk
r o road signal
uluslararası kara taşıt trafik işaretleri Noun
r o road traffic
uluslararası kara trafiği
r o sanitary regulations
Uluslararası Sağlık Kuralları Noun
r o securities
uluslararası menkul değerler Noun
r o settlement
uluslararası yerleşme
r o shipping federation
Uluslararası Gemicilik Federasyonu
r o situation
uluslararası durum
r o standard classification of occupation
Uluslararası Standart Meslek Sınıflandırması
r o standards
(US) uluslararası standartlar Noun
r o stocks
(US) uluslararası işlem gören menkul değerler Noun
r&d
ar-ge Noun, Competition Law
R&D
araştırma-geliştirme Noun, Competition Law
R, r
İngilizce alfabenin 18'inci harfi. Noun
R, r
bu harfin temsil ettiği ses. Noun
R, r
sırada 18'inci (I atlanırsa 17.inci); Noun
R, r
rabbi.
R, r
radical.
R, r
radius.
R, r
railroad, railway.
R, r
rector.
R, r
redactor.
R, r
Regina.
R, r
Republican.
R, r
response.
R, r
Rex.
R, r
right.
R, r
river.
R, r
road.
R, r
royal.
R, r
ruble.
R, r
rupee.
R.A.
rear ascension. Astronomy
R.A.
royal academician.
R.A.
Royal Academy.
R.A.A.F.
= Royal Australian Air Force.
R.A.F.
= Royal Air Force.
R.C.
Red Cross.
R.C.
Reserve Corps.
R.C.
Roman Catholic.
r.f.
radio frequency.
r.f.
range finder.
r.f.
right field.
R.H.
= Royal Highness.
r.h.b.
= right halfback (futbol).
R.I.
Kraliçe ve İmparatoriçe (=Regina et Imperatrix).
R.I.
Kral ve İmparator (Rex et Imperator).
R.I.
Rhode Island.
r.m.s.
= root mean square
R.N.
registered nurse.
R.N.
Royal Navy
r.p.m.
revolutions per minute: dakikada devir.
r.p.s.
revolutions per second: saniyede devir.
r.s.v.p
. = (
Repondez
S'il
Vous
Plait): Lütfen cevap veriniz.
R/W
= right of way.
rumo u r has it
söylentilere göre
be in good odo u r with sb
birinin gözünde olmak Verb
be in ill odo u r with sb
birinin gözünden düşmüş olmak Verb
cast a glamo u r over sb
birini büyülemek Verb
colo (u) r blind
renk körü
colo (u) r blindness
renk körlüğü
colo (u) r composition
renk kompozisyonu
colo (u) r distortion
renk sapması
colo (u) r effect
renk efekti
colo (u) r filter
renk filtresi
colo (u) r gradation
renk nüansı
consider in an hono u r to do sth
bir şeyi yapmayı onur saymak Verb
dishono (u) r a bill
senedi ödemeden iade etmek Verb
displace human labo u r by machinery
insan işgücü yerine makine koymak Verb
flavo (u) r test
tat testi
flavo u r of romance
romantik hava
flavo u r of the bohemian
bohem havası Noun
flavo u r of the month , week
geçici moda
flavo u r preference test
tat testi
for hono u r's sake
şeref uğruna
get the full flavo u r of
tam tadını almak Verb
give harbo u r to a criminal
bir suçluyu barındırmak Verb
glamo u r girl
reklamlara çıkan güzel kız
glamo u r photographer
moda fotoğrafçısı
glamo u r stock rating
(US) birinci sınıf senet tasnifi
harbo u r a grudge against sb
birine diş bilemek Verb
harbo u r an escaped prisoner
kaçak mahpus barındırmak Verb
harbo u r authority
liman yetkilisi
harbo u r barrage
liman girişi
harbo u r board
liman dairesi
harbo u r channel
limana girmek ve çıkmak için kullanılan geçit
harbo u r charges
liman vergisi
harbo u r craft
liman teknesi
harbo u r dues
liman rüsumu
harbo u r duties
liman rüsumu
harbo u r entrance
liman girişi
harbo u r facilities
liman tesisleri Noun
harbo u r gaskets
limanda sarı yelkenlerin güzel görünmeleri için kullanılan örtü
harbo u r guard
liman polisi
harbo u r installations
liman tesisleri Noun
harbo u r launch
liman yetkililerini taşıyan ve genel hizmette kullanılan küçük deniz aracı
harbo u r line
liman sınırı
harbo u r manager
liman işletme müdürü
harbo u r master
liman reisi
harbo u r mouth
liman ağzı
harbo u r of distress
sığınma limanı
harbo u r of refuge
sığınma limanı
harbo u r of transshipment
transit limanı
harbo u r police
liman polisi
harbo u r railway
liman demiryolu
harbo u r rates
liman vergileri Noun
harbo u r reach
nehirden limana giriş yeri
harbo u r regulations
liman yönetmeliği
harbo u r risk
liman riski
harbo u r service
liman servisi
harbo u r station
liman tren istasyonu
harbo u r suspicion
kuşku sahibi olmak Verb
harbo u r thoughts of revenge
öç düşünceleri beslemek Verb
harbo u r watch
gemi limanda iken tutulan vardiya
have a labo u r content
bir şeyde işçilik payı az olmak Verb
hold a banquet in hono u r of sb's arrival
birinin gelişi şerefine ziyafet vermek Verb
hono u r a bill at maturity
vadesinde bir senedi ödemek Verb
hono u r a check (cheque)
(US) Br bir çeki ödemek Verb
hono u r an invitation
bir davete icabet etmek Verb
hono u r on presentation
ibrazında ödemek Verb
hono u r's degree
(Br) uzmanlık sınavı
it has no flavo (u) r at all
tadı tuzu yok
labo (u) r saving device
kolaylık
labo u r exertion
beden yoğunluğu
labo u r inspection
işlerin teftişi
labo u r market area
hinterlandı
labo u r market area
işçi piyasası bölgesi
labo u r market clearing
işçi piyasası takası Noun
labo u r market policy measures
işçi piyasası politikası tedbirleri Noun
labo u r representation
işçi temsilciliği
lure labo u r in other jobs
işçileri başka işlerde çalışmaları için ayartmak Verb
make it a point of hono u r to do sth
bir şeyi yapmayı şeref meselesi saymak Verb
misdemeano u r in office
görevde kusur işlemek Verb
multicolo u r press
çok renkli baskı
neighbo u r state
komşu devlet
not in the humo u r for work
çalışmaya niyeti olmamak Verb
o.r.
(
owner's risk) zarar/ziyan sahibine ait. Commerce
offer harbo u r to sb
birine barınak teklif etmek Verb
p.r.n.
= (reçetelerde) gerektiğinde, ihtiyaç halinde, lüzum hasıl oldukça.
parlo u r boarder
ayrıcalıklı yatılı öğrenci
parlo u r car
yiyecek ve bar servisi bulunan tren vagonu
parlo u r car
(US) döner koltuklu
parlo u r furniture
oturma odası mobilyası Noun
parlo u r game
salon oyunu
parlo u r house
genelev
parlo u r pink
salon sosyalisti
parlo u r pink
politik radikalizmini kokteyl partisi tartışmalarıyla sınırlayan solculara saldırı deyimi
parlo u r snake
salon adamı
parlo u r tricks
önemsiz toplumsal başarılar Noun
put up a statue in hono u r of sb
biri anısına heykel dikmek Verb
savo u r of deception
hile kokmak Verb
savo u r of fanaticism
bağnazlık kokmak Verb
set a rumo u r afloat
dedikodu çıkarmak Verb
stop a neighbo u r's light
bir komşunun aydınlığını kesmek Verb
the three R's
eğitimin 3 temel unsuru: Reading, Writing and Arithmetic (Okuma, Yazma ve Hesap).
vapo u r bath
buhar banyosu Noun
vapo u r pressure
buhar basıncı
vapo u r trails
yüksekte uçan uçağın arkasında bıraktığı buhar şeridi
walk someone over to the neighbo u r s'house
birini komşunun kapısına kadar geçirmek Verb
A.R.C.
= American Red Cross.
B.M.R.
asal yapım-yıkım oranı: istirahat halindeki bir organizmanın aldığı oksijen ve yaydığı ısı miktarı.
B.M.R.
basal metabolic rate
F.R.G.S.
= Fellow of the Royal Geographical Society.
F.R.S.
= Fellow of the Royal Society (scientific).
F.R.S.A.
= Fellow of the Royal Society of Arts.
H.R.
= House of Representatives.
H.R.H.
= His/Her Royal Highness.
I.R.A.
Irish Republican Army.
I.R.A.
Investment Retirement Account.
I.R.A.
İrlanda Cumhuriyet Ordusu: İrlandanın İngiltereden bağımsızlığını sağlamak için kurulmuş ve 1936'da İrlanda
hükümetince yasa dışı ilân edilmiş yeraltı örgütü.
I.R.B.M.
: orta menzilli güdümlü mermi.
P.R.
payroll.
P.R.
public relations.
P.R.
Puerto Rico.
T.R.N.C.
K.K.T.C. Noun, Place Names
W.R.S.S.R.
White Russian Soviet Socialist Republic: Beyaz Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor (NACE kodu: R)
Arts, entertainment and recreation (NACE code: R) Noun, Trades-Professions
Resmi Gazete
Official Journal Proper Name, Law
Resmi Gazete
Official Gazette Proper Name, Law
r , r
twentyfirst letter of the Turkish alphabet
burada herkes birbirini tanımak r
everybody knows everbody else here
makine hâlâ işe yaramak r
the machine is still fit for use
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Latin asıllı ... birinci harfi
  2. Fiilden isim yapma eki
  3. İsimden fiil yapma eki
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.