range of

English Turkish Phrases

range of a voice
bir sesin perdesi Noun
range of application
uygulama alanı Noun
range of capacity
(motor) gücü
range of customers
müşteri sınıfı
range of dispension
yayılma alanı
range of experience
deneyim alanı
range of goods
mal çeşitleri Noun
range of knowledge
bilgi alanı
range of models
model çeşidi
range of mountains
sıradağlar Noun
range of patterns
örnek çeşidi
range of prices
fiyat çeşidi
range of products
ürün çeşitleri Noun
range of products
ürün yelpazesi Noun, Trades-Professions
range of products
ürün gamı Noun, Trades-Professions
range of services
hizmet çeşitleri Noun
range of sizes
boy çeşitleri Noun
range of validity
geçerlik alanı
a diverse range of ...s
çok çeşitli ...ler Adjective
annual range of temperature
yıllık ısı dereceleri Noun
at a range of 8 km .
'lik bir alanda
full range of banking and financial services
her türlü bankacılık ve mali hizmetler Noun
full range of samples
bütün örnek çeşitleri Noun
generous range of benefits
cömert sosyal yardım olanakları Noun
have a wide range of goods
zengin mal çeşidi olmak Verb
hold the widest possible range of stock
stokta en zengin mal çeşidini bulundurmak Verb
in the range of politics
politika alanında
increase in range of goods
mal çeşitlerinde artış
increase in the range of goods
mal çeşitlerinde artış
narrow range of choice
kısıtlı seçim olanağı
whole range of articles in stock
stoktaki bütün mal çeşitleri Noun
whole range of services
tüm hizmetler Noun
wide range of interests
geniş ilgi alanı
range themselves along the route of the procession
kafilenin geçtiği yol boyunca dizilmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database