Kendine ait gayrimenkulun alınıp satılması (NACE kodu: 68.1)
Noun, Trades-Professions
Kendine ait gayrimenkulun alınıp satılması (NACE kodu: 68.10)
Noun, Trades-Professions
gayri menkule ipotek koymak
Verb
parasını emlake yatırmak
Verb
Bir ücret veya sözleşme temeline dayalı olarak gayrimenkulun yönetilmesi (NACE kodu: 68.32)
Noun, Trades-Professions
Gayrimenkul faaliyetleri (NACE kodu: L)
Noun, Trades-Professions
Gayrimenkul faaliyetleri (NACE kodu: 68)
Noun, Trades-Professions
Bir ücret veya sözleşme temeline dayalı olan gayrimenkul faaliyetleri (NACE kodu: 68.3)
Noun, Trades-Professions
Gayrimenkul acenteleri (NACE kodu: 68.31)
Noun, Trades-Professions
ayni haklar
Noun, Civil Law
Kendine ait veya kiralanan gayrimenkulun kiraya verilmesi veya işletilmesi (NACE kodu: 68.2)
Noun, Trades-Professions
Kendine ait veya kiralanan gayrimenkulun kiraya verilmesi veya işletilmesi (NACE kodu: 68.20)
Noun, Trades-Professions
mülkiyetin ayni olmayan hakları
Noun
(a) cidden, gerçekten, hakikaten, sahiden.
They were fighting for real: Gerçekten kavga ediyorlardı.
(b) ciddî, sahici, gerçek.
He couldn't believe their threats were for real: Tehditlerinin ciddî olduğuna inanmadı.
bakiyesi gelecek dönemlere devredilebilen bilanço hesabı
firmanın aktif değerleri ve sermayesine ilişkin büyük defter hesapları
Noun
vergiden sonraki reel gelir
(İskoçya) ayni mükellefiyet
gayrimenkule ait mukavele
gerçek maliyet (karşılaştırma tarihindeki para değeriyle ifade edilmiş maliyet
çaba ya da fedakârlık gerektiren maliyetler
Noun
bir gayri menkul ile ilgili taahhüt veya yükümlülük
fiyat değişikliği etkilerini içermeyecek biçimde hesaplanmış kazançlar ya da gelirler
Noun
reel sektör
Noun, Economics
reel sektör
Noun, Economics
reel kesim
Noun, Economics
reel ekonomi
Noun, Economics
özelge, mülk, taşınmaz/gayrımenkul mal (özellikle arazi).
Noun
emlak komisyoncusu
Noun, Economics
emlak ve emlak yönetimi
Noun, Education-Training
gayri menkul alım sözleşmesinin imzalanması
gayrimenkul amortisman fonu
mahkemeye delil olarak sunulan maddi eşyalar
gerçek gelir: kazanılan paranın mal ve hizmet olarak karşılığı.
Noun
yeni sermaye varlığı yaratan bir harcama
(Br) vur patlasın çal oynasın
reel sayı
Noun, Mathematics
aktif yasal siyasal parti
reel politika
Noun, Politics-Intl. Relations
gerçek mal/mülk: bina, arazi, tarla, mahsul, maden vb. gibi daima değerini koruyan mal.
Noun
reel faiz oranı
Noun, Banking
enflasyondan arındırılmış faiz
Noun, Banking
enflasyondan arındırılmış faiz oranı
Noun, Banking
ölüm anında vefat eden kimsenin gayri menkullerinin intikal ettiği kimse
(bankacılık) kasa rezervi
mal ve hizmet kaynakları
Noun
reel mal ve hizmet kaynakları
Noun
reel sektör
Noun, Economics
reel kesim
Noun, Economics
reel ekonomi
Noun, Economics
gayri menkul mükellefiyeti
ayni irtifak (bir gayri menkul lehine tesis olunan irtifak
bir gayrimenkul lehine tesis olunan irtibat hakkı
reel sosyalizm
Noun, Politics-Intl. Relations
fiilen mülkiyetteki hisse senet dileri
Noun
(US) fiilen mülkiyetteki hisse senetleri
Noun
bir mal ya da hizmetin parasal değerini fiyat düzeyindeki dalgalanmaları dikkate alarak değerlendirmek
Verb
gerçek zaman: bilgisayarın hesaplamak için harcadığı zaman.
real time input/output: gerçek zamanlı giriş/çıkış.
Noun, Information Technology
gerçek ücret, ücretin satınalma gücü. nominal wages
Noun
kanuna aykırı olarak gayri menkulün elinden alınması
restore edilmiş gayri menkul
gayri menkulün değerinin artması
arazi , arsa , emlak kanunu
gayrimenkulde ipotek hakkı
(US) gayri menkulün devir ve temliki