recorder

English-Turkish Translation

  1. Noun kaydeden kimse.
  2. Noun yargıç, hâkim.
  3. Noun kaydedici (alet), kayıt cihazı.
  4. Noun teyp, ses kaydedici, (ses) kayıt cihazı.
  5. Noun, Music çığırtma, uzun zurna/flavta.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

autographic time recorder
memurların işe gelip gittiklerinde imzaladıkları imza defteri
cassette (tape) recorder
kaset teyp
cassette recorder
kasetçalar
cassette video tape recorder
kutucuklu görüntü aygıtı.
city recorder
belediye mahkemesi hâkimi
colour videotape recorder
renkli video kayıt cihazı
film recorder
optik seslendirici
flight recorder
uçuş kayıt cihazı
home video recorder
evde kullanılan video kayıt ve oynatma aygıtı
mil e age recorder
kilometre saati
stereo tape recorder
stereo teyp cihazı
switch off a tape recorder
ses kayıt cihazını kapatmak Verb
tape recorder
sesalıcı, teyp, ses aygıtı, ses kaydedici, sesi şeride kaydeden ve seslendiren cihaz.
time recorder
zaman kayıt cihazı
turn on a tape recorder
ses kayıt cihazını açmak Verb
video (tape) recorder
video kayıt cihazı
video recorder
video
videotape recorder
video filmi oynatıcısı
vote recorder
oy kayıt cihazı
digital voice recorder (DVR)
dijital ses kayıt cihazı Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database