reside

  1. Verb, Law ikamet etmek
  2. Intransitive Verb oturmak, ikamet etmek, sakin/meskûn/mukim olmak.
    A great poet had resided here.
  3. Intransitive Verb (nitelik vb.) baki olmak, kalmak, sürmek, süregelmek, devam etmek, daima mevcut olmak.
    Memory has
    been shown to reside in many different organisms.
  4. Intransitive Verb (yetki/hak vb.) ver(il)mek, maletmek, elinde tutmak, uhdesinde bulunmak.
    The supreme authority resides in the Parliament.
yerleşik Noun, Civil Law
yazılı ikamet izni
yurtdışında oturmak Verb
oturmak Verb
(iktidar) halkta olmak Verb
(yetki) halkın elinde olmak Verb
(iktidar) başkanda olmak Verb
davacının mükellefiyetinde olmak Verb
davacıya terettüp etmek Verb
(ispat yükü) davacıda olmak Verb
halkın elinde olmak Verb

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Erişmiş, yetişmiş, ulaşmış, olgunlaşmış