İngilizce - Türkçe Sözlük | İngilizce

be at the end of one's resources

maddi olanakları tükenmiş olmak Verb

be at the end of one's resources

parası pulu kalmamak Verb

be left to one's own resources

kendi olanaklarıyla baş başa kalmak Verb

be thrown upon one's own resources

kendi yağı ile kavrulmağa mecbur olmak.

draw upon one's resources

kaynaklarına başvurmak Verb

expend one's resources

varını yoğunu sarf etmiş olmak Verb

have no resources of one's own

kendi kaynakları olmamak Verb

husband one's resources

kaynaklarını idareli kullanmak Verb

make the most of one's resources

olanaklarından azami fayda elde etmek Verb

mobilize one's resources

bütün kaynaklarını seferber etmek Verb

Other human resources provision (NACE code: N78.3)

Diğer insan kaynaklarının sağlanması (NACE kodu: 78.3) Noun, Trades-Professions

Other human resources provision (NACE code: N78.3.0)

Diğer insan kaynaklarının sağlanması (NACE kodu: 78.30) Noun, Trades-Professions

out of one's own resources

kendi imkânlarından

overreach one's resources and finances

mali kaynaklarının üstüne çıkmak Verb

owe one's resources

kaynaklarını kullanmak Verb

pool one's resources

kaynaklarını bir araya getirmek Verb

resources of one's own

kendi öz kaynağı

throw all one's resources into a job

bütün kaynaklarını bir işe tahsis etmek Verb

a company's resources

şirket sermayesi

all available resources

bütün mevcut kaynaklar Noun

allocation of resources

kaynak tahsisi

bank's resources

bankanın kaynakları Noun

be thrown upon sb's resources

birine muhtaç bırakılmak Verb

business resources

işletme aktifi

capital resources

sermaye kaynakları (normalde masrafları karşılamak için kullanılmayan bina ve arsa gibi sabit ve sürekli nitelikteki kaynaklar Noun

capital resources

sermaye kaynakları Noun

cash resources

para ve süratle paraya çevrilmesi mümkün olan iktisadi kaynaklar Noun

combine resources

kaynaklarını birleştirmek Verb

combine resources

imkanlarını birleştirmek Verb

combine resources

güçbirliğine gitmek Verb

combine resources

güçlerini birleştirmek Verb

Community's own resources

Topluluk öz kaynakları Noun

Community's own resources

Topluluğun öz kaynakları Noun

company's resources

şirket kaynakları Noun

covering resources

teminat kaynağı

creation of new resources

yeni kaynaklar bulma

credit resources

kredi kaynakları Noun

cultural and natural resources

kültür ve tabiat varlıkları Noun

cultural resources

kültür varlıkları Noun

Department of Human Resources

İnsan Kaynakları Başkanlığı Noun, Organizations

Department of Human Resources

İnsan Kaynakları Dairesi Noun, Organizations

depletion of resources

doğal kaynakların tükenmesi

develop natural resources

doğal kaynakları yararlanılır duruma getirmek Verb

Directorate General for Human Resources

İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Noun, Organizations

disposal of all material resources

bütün maddi kaynaklardan tasarruf hakkı

disposal of all material resources

bütün maddi kaynakların tasarruf hakkı

diversification of resources

kaynakların çeşitlendirilmesi

drain of resources

tükenmek Verb

drain on the resources

kaynakların zorlanması

drain upon a country's resources

bir ülkenin kaynaklarını tüketip bitirmek Verb

dwindling dollar resources

azalan dolar rezervi

economic resources

ekonomik kaynaklar Noun

endless resources

bitip tükenmek bilmez kaynaklar Noun

energy resources

enerji kaynakları Noun

mali kaynaklar Noun

para kaynakları Noun

kese

mali kaynaklar Noun

yeni kaynaklar Noun

yakacak kaynakları Noun

great strain on sb's resources

birinin mali kaynakları üzerindeki ağır yük

have only limited resources

dar olanakları olmak Verb

human resources

insan kaynakları Noun, Human Resources

human resources

personel kaynakları Noun

idle resources

atıl kaynaklar Noun

inadequate resources

yetersiz kaynak

industrial resources

sınai kaynaklar Noun

inexhaustible resources

tükenmeyen kaynaklar Noun

leave someone to his own resources

birini kendi maddi olanaklarıyla baş başa bırakmak Verb

limited resources

kısıtlı kaynaklar Noun

likit kaynaklar Noun

yerel kaynaklar Noun

yerel imkanlar Noun

mahalli imkanlar Noun

manpower resources

işgücü kaynakları Noun

material resources

hammadde kaynakları Noun

military resources

askeri kaynaklar Noun

mineral resources

maden kaynakları Noun

Ministry of Energy and Natural Resources

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Noun, Organizations

moneyed resources

para kaynakları Noun

national resources

milli kaynaklar Noun

natural resources

doğal/tabiî kaynaklar: bir ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynakları (maden, petrol, orman, su vb.). Noun

non-renewable resources

yenilenemeyen kaynaklar Noun

nurse resources

kaynakları titizlikle idare etmek Verb

open up new resources

yeni kaynaklar bulmak Verb

öz kaynaklar Noun

para kaynakları Noun

maddi kaynaklar Noun

yararlanılabilecek kaynaklar Noun

public resources

kamunun kaynakları Noun, Public Administration

real resources

mal ve hizmet kaynakları Noun

real resources

reel mal ve hizmet kaynakları Noun

renewable energy resources

yenilenebilir enerji kaynakları Noun, Environment-Ecology

scantiness of resources

kaynaklarının yetersizliği

small resources

yetersiz maddi kaynaklar Noun

state resources

devlet kaynakları Noun

stores of natural resources

doğal kaynaklar hazinesi

transfer of resources

kaynakların devri

transfer of resources

kaynakların deviri

unfailing resources

tükenmeyen kaynaklar Noun

untapped resources

henüz el atılmamış kaynaklar Noun

utilization of resources

kaynakların kullanımı

variable resources

değişken üretim faktörleri Noun

water resources

su kaynakları Noun

withdraw resources

kaynaklarını geri çekmek Verb

without resources

maddi olanakları olmama

without resources

çaresiz durumda

resources in men

insan gücü kaynağı

resources of self employed

iş sahibinin kaynakları Noun

biological diversity and natural resources management

biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynak yönetimi

cultural resources of the foundation

vakıf kültür varlığı Noun

exploit the national resources of a country

bir memleketin milli kaynaklarını işletmek Verb

exploit the national resources of a country

bir ülkenin milli kaynaklarını işletmek Verb

exploit the natural resources of a country

bir ülkenin doğal kaynaklarını işletmek Verb

human resources (HR)

insan kaynakları (İK) Noun, Human Resources

human resources management

insan kaynakları yönetimi Noun, Human Resources

human resources manager

insan kaynakları müdürü Noun, Human Resources

human resources plan

insan gücü planı Noun, Human Resources

human resources planning

insan kaynakları planlaması Noun, Human Resources

statement of resources and liabilities

kaynaklar ve borçlar cetveli

statement of resources and their application

kaynaklar ve giderler cetveli

Committee on Industry, Trade, Energy, Natural Resources, Information and Technology

Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Noun, Organizations

Department of Human Resources and Support Services

İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Noun, Organizations

Department of Soil-Water Resources Research

Toprak - Su Kaynakları Araştırmaları Daire Başkanlığı Noun, Organizations

Human Resources Department

İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı Proper Name, Organizations

Human Resources General Directorate

Personel Genel Müdürlüğü Proper Name, Organizations

Soil, Fertilizer and Water Resources Central Research Institute

Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Noun, Organizations

Water Resources Agency

Devlet Su İşleri Noun, Organizations

resources

English-Turkish

Terms/Phrases

English-Turkish Translation

English Turkish Phrases