Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
roaring
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
roar
2
Noun
vet. patol.
(atlarda) nefes darlığı, hırıltılı soluma (hastalığı)
Adjective
kükreyen, gürleyen, gümbürdeyen, gürültülü, çınlatan.
roaring applause
: ortalığı çınlatan alkış.
Adjective
cayır cayır yanan (ateş).
roaring fire.
Adjective
hızla gelişen/genişleyen, çok kârlı.
He did a roaring business selling souvenirs.
aşırı, son derece, haddinden ziyade.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
rip roaring
neşeli
rip roaring
canlı
rip roaring
harika
rip roaring
birinci sınıf
rip roaring
gürültülü
roaring boy
gürültücü zorba/kabadayı/külhani, sokak serserisi. (İngilterede Elizabeth-Jacob devrinde geçenleri haraca kesen serseriler).
roaring business
başarılı iş
roaring drunk
çok sarhoş ve gürültücü
roaring forties
dalgalı okyanus: okyanusların 40°-50° K ve G enlemleri arasındaki bölgesi.
roaring success
büyük başarı
roaring trade
hareketli ticaret
carry on a roaring trade
çok iyi iş yapmak
Verb
drive a roaring trade
iyi iş çevirmek
Verb
drive a roaring trade
iyi iş yapmak
Verb
drive a roaring trade
çok iyi iş yapmak
Verb
drive roaring trade
iyi iş çevirmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.