Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
rove
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb, Textile Industry
bükmek
Verb
âvâre dolaşmak, başıboş/gayesiz gezinmek, âvârelik/serserilik etmek.
He loved to rove over the fields
and woods.
rove the seas
: korsanlık etmek.
His eyes roved over the pictures
: Gözlerini resimler üzerinde gezdirdi.
Verb
(yün/pamuk vb.) hafifçe bükmek, eğirmeye hazırlamak.
Verb
(elyafı/ipliği vb.) gözden/küçük delikten geçirmek.
Verb
tarayarak inceltmek.
Verb
(bkz:
reeve
)
2
Noun
avare dolaşma, avarelik, başıboşluk.
Noun
roving
ile ayni anlama gelir. az bükülmüş iplik, fitil.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
rove beetle
kalkık kuyruk
(Staphylinidae)
: ince uzun gövdeli hızlı yürüyen bir böcek.
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.