ruin

English-Turkish Translation

  1. Noun virane, yıkık bina/şehir.
    The building is a ruin .That ruin was once a famous castle.
  2. Noun harap olma, harabiyet, viranelik.
    to go to ruin: harap olmak, mahvolmak.
    The house had gone to ruin and neglect.
  3. Noun helâk, çökme, yıkılma, inhizam/inhidam.
  4. Noun mahv(olma), bütün varlığını/sağlığını vb. yitirme.
    the ruin of my hopes: ümitlerimin mahvı, mahvolan
    ümitlerim.
    to bring someone to ruin: birini mahvetmek/iflâs ettirmek.
    His enemies planned the duke's ruin.
  5. Noun harap eden/mahveden şey.
    Drink was his ruin .
    be/prove the ruin of someone.: birinin mahvına
    sebep olmak.
    It will be the ruin of him: Bu onu mahveder/işini bitirir.
  6. Noun inkıraz, düşüş, yıkılış, çökme, sukut.
  7. Noun tahrip, yıkma.
  8. Noun iflâs.
  9. Verb yık(ıl)mak, harap/viran etmek/olmak, viraneye / harabeye dön(dür)mek / çevir(il)mek, çök(ert)mek.
  10. Verb mahvetmek, perişan/altüst etmek, iflâs ettirmek, batırmak.
    be ruined: iflâs etmek, mahvolmak.
  11. Verb bozmak, ihlâl etmek, berbat etmek.
  12. Verb iğfal etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

ruin one's future
geleceğini mahvetmek Verb
rush headlong to one's ruin
hızla yıkıma gitmek Verb
be faced with ruin
yıkımla karşı karşıya bulunmak Verb
be involved in sb's ruin
birinin yıkılmasında parmağı olmak Verb
be on the brink of ruin
batmak üzere olmak Verb
blue ruin
düş kırıklığı
blue ruin
topu atmış
bring about sb's ruin
birinin yıkımına neden olmak Verb
bring to a total ruin
yıkıp yok etmek Verb
economic ruin
ekonomik yıkım
fall into ruin
harabe haline dönmek Verb
falling into ruin
köhne
go to ruin
yıkılmak Verb
go to wreck and ruin
yıkılmak Verb
going to ruin
telef
mother's ruin
(içki) cin
precipitate sb's ruin
birinin mahvını hızlandırmak Verb
rack and ruin
harabe, virane.
go to rack and ruin: mahvolmak, harap olmak, yıkılmak, inkıraz bulmak, çökmek,
batmak, iflâs etmek.
The house went to rack and ruin.
wrack and ruin
batmak Verb
wreck and ruin
yıkılmak Verb
ruin of a country
bir ülkenin yıkılması
ruin others with a light heart
kılını kıpırdatmadan başkalarını harcamak Verb
ruin sb's character
birinin itibarına leke sürmek Verb
ruin sb's good reputation
birinin itibarını bozmak Verb
ruin sb's honour
birinin şerefini beş paralık etmek Verb
ruin sb's plans
birinin planlarını bozmak Verb
ruin sb's prospects
birinin ümitlerini kırmak Verb
ruin sb's reputation
birinin itibarına halel getirmek Verb
ruin sb's reputation
birinin itibarıni beş paralık etmek Verb
ruin sb's reputation
birinin itibarını beş paralık etmek Verb
ruin sth
maskara etmek Verb
ruin the crop
ekini mahvetmek Verb
ruin the prestige of a country
bir ülkenin itibarını bozmak Verb
cause the ruin of
batırmak Verb
causing the ruin of
batırma
conspire to ruin sb
birini yıkıma sürmek için aleyhinde gizlice anlaşmak Verb
draw upon ruin upon oneself
kendi yıkımına neden olmak Verb
place containing a ruin or ruins
viranelik
English-Turkish phrases from Zargan's own database