sü

Turkish-English Phrases

acı su
undrinkable water
acı su
raw water
ağır su
heavy water
arı su
distilled water Noun, Food-Kitchen
arı su
clean water
atık su
effluent Noun, Environment-Ecology
buzlu su
sorbet
buzlu su
ice water
damıtılmış su
distilled water Noun, Food-Kitchen
damıtılmış su
distillation
deiyonize su
deionized water
distile su
distilled water Noun, Food-Kitchen
durgun su
backwater
durgun su
ditch water
içecek su
drinking water
kaynar su
boiling water Food-Kitchen
kireçli su
chalky water
kireçli su
hard water
kirlenmiş su
polluted water
kutsanmış su
holy- water
oksijenli su
hydrogen peroxide
oksijenli su
peroxide
pis su
waste water Noun, Environment-Ecology
pis su
dirty water Noun, Environment-Ecology
pis su
polluted water Noun, Environment-Ecology
pis su
sewage Noun, Environment-Ecology
saf su
distilled water Noun, Food-Kitchen
sıcak su
fomentation
sığ su
shallow water
su
tons deadweight
su
public utility services
su
adam's wine
su
utility stock
su
public utilities
su
broo
su
water Noun, Chemistry
şu
that
şu
this
şu
there
şu
tother
şu
following
şu anda
immediately Adverb
şu anda
currently Adverb
şu anda
presently Adverb
şu anki …
the current … Noun
su arabası
water cart Noun
su arayıcısı
water finder
su arıtımı
water treatment Chemistry
su aygırı
hippopotamus
su bardağı
water glass Noun, Food-Kitchen
su basıncı
water pressure
su baskını
water flood
su basması
flood
su basmış
water- logged
su bazlı
water-based Chemistry
su bilimi
hydrology
su birikintisi
standing water
su birikintisi
water
su borusu
water tube
su borusu
water pipe
su borusu
water carrier
su borusu
water carriage
su boşaltmak
to bleed Verb
su bütçesi
water balance
su cebi
water pocket
su çekimi
deep draught
su çekmek
to pump Verb
su cenderesi
water press
su çiçeği
varicella Noun, Childhood Diseases
su çiçeği
chichkenpox Noun, Childhood Diseases
su çukuru
waterhole
su dalgası
water wave Noun
su damlası
water drop Noun
su değirmeni
water mill
su dolabı
water mill
su ekonomisi
water economy
su fıçısı
water cask
su fıçısı
water butt
su filtresi
water filter
su fışkırtma
flushing
su geçirgenliği
water permeability Noun
su geçirmeyen
tight
su geçirmez
weathertight
su geçirmez
impermeable to water
su geçirmez
impervious Adjective
su geçirmez
impermedable
su geçirmezlik
water-tightness
su geçirmezlik
impermeability
su gibi
aqueous Adjective
su gömleği
water jacket
su götürmez
absolute
su götürür
arguable
su götürür
colourable
su gücü
water power
şu halde
then
su hattı
water line
su havuzu
cushion
su hortumu
water hose
su hortumu
spout
su içeren
aqueous Adjective
su ısıtacağı
water heater
su işleri
water works Noun
su israfı
waste of water
su kabı
jug
şu kadar ...
such and such ... Adjective
su kalitesi
water quality
su kaplumbağası
water turtle
su karnavalı
regatta
su katılmamış
anhydrous Adjective
su katma
dilution Noun
su katmak
to water Verb
su katmak
to dilute Verb
su katmak
to hydrate Verb
su kaynağı
spring of water Noun
su kaynağı
source of water Noun
su kaynağı
water spring Noun
su kaynakları
water resources Noun
su kemeri
aqueduct
su kesimi
load water line
su kesimi
water level
su kesimi
water line
su kesimi
wet line
su kesimi
plimsoll
su kesimi
loadline
su kesimi
draught
su kirlenmesi
water pollution
su korkusu
hydrophobia
su kulesi
water tower
su kulesi
water house
su kuşu
waterfowl
su mermeri
alabaster
su mühendisi
hydraulic engineer Noun
su mühendisliği
hydraulic engineering
su mühendisliği
water engineering
su oyuğu
water pocket
su oyunları
waterworks Noun
su parası
water rates
su polisi
water bailiff
su polisi
(Br) water bailiff
su pompası
water pump Noun
su rezervi
water supply
su saati
water clock
su sağlama
water system
su sayacı
water meter
su sebili
water dispenser Noun
şu şekilde
as follows Adverb
su serpmek
to dabble Verb
su servisi
water service
su sıkıntısı
water shortage
şu sırada
at the moment
şu sıralar
presently Adverb
şu sıralarda
currently Adverb
su şirketi
water company
su şişesi
water bottle
su sızdırmak
to leak water Verb
su soğutucusu
water cooler
su sporu
pleasure boating
şu şu ...
such and such .. Adjective
su taşkını
water flood
su tedavisi
hydrotherapy
su teknesi
water craft
su terazisi
spirit level
su teresi
watercress Noun, Food-Kitchen
su tesisatı
plumbing Noun, Architecture
su tüketicisi
water user
su türbini
water wheel
su türbini
vortex wheel
su tutmak
to hold water Verb
su ücreti
water rate
su ürünleri
seafood Noun, Aquaculture
su vagonu
water wag (g) on
su verme
irrigation Noun
su vermek
(steel) to quench Verb
su vermek
to water Verb
su yalıtımı
waterproofing Noun, Construction
su yılanı
water snake Noun, Zoology
su yolu
gutter
su yolu
canal
su yolu
flume
su yolu
waterway
su yolu
gully
su yolu
watercourse
su yosunu
alga
su yüzeyi
water surface
tatlı su
fresh water Noun
temiz su
clean water
tuzlu su
salt water
tuzlu su
salty water Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. bk. –sı
  2. bk. –sı–
  3. Asker, ordu
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

su
Yan, yön, taraf, cihet
su
Kötü, fenâ, yanlış
su
bk. sü
su
bk. –sı
su
bk. –sı–
su
Yağmur şeklinde bulutlardan yağan, yer altında ... deniz, göl, ırmak vb
şu
Çok uzakta ... yoluyle belirtir
şu
bk. şuy
şu
bk. –şuy