sürat

Turkish-English Translation

  1. Noun speed
  2. Noun velocity
  3. haste
  4. Noun rapidity
  5. pelt
  6. quickness
  7. fastness
  8. Noun expedition
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

süratle
quickly Adverb
aşırı sürat
excessive speed
azami sürat
maximum speed
azami sürat
speed limit
baş döndürücü sürat
rattling rate
bir senedin ciro edilebilmesindeki kolaylık ya da sürat
negotiability
düşük sürat
low speed
ekonomik sürat
economic clause
müsaade edilen sürat
permissible speed
normal sürat
cruise speed
normal sürat
cruising speed
saatte ortalama 90 km . sürat
average 90 km
saatte ortalama 90 km . sürat
an hour
saatte ortalama 90 km sürat
average 90 km an hour
ses hızını geçen sürat
hypersonic velocity
sesaltı sürat
subsonic speed
sesten hızlı sürat
supersonic speed
son sürat
at breakneck speed Adverb
son sürat
top speed
sürat dereceleri
gradation of speed Noun
sürat dereceleri
gradations of speed Noun
sürat dişli düzeni
transmission mechanism
sürat dişli kutusu
transmission box
sürat katarı
express train
sürat katarı
vestibule train
sürat kontrolu
speed control
sürat limitini aşma
exceeding the speed limit
sürat motoru
speedboat Noun
sürat ölçme aleti
tachometer
sürat pateni
speed skating Noun, Sports
sürat regülatörü
fly
sürat rekoru
speed record
sürat sağlayan
express
sürat sınırını aşmak
to exceed the speed limit Verb
sürat tecrübesi
speed test Noun
sürat teknesi
powerboat
(araba) iyi sürat yapmak
to have a pretty turn of speed Verb
(kısa mesafede) sürat koşusu
sprint
bir yol için azami sürat tespit etmek
to restrict a road Verb
durgun su sürat yarışı
canoeing Noun, Sports
hava sürat saati
air speed indicator
kritik sürat (uçağı havada tutmaya yeter asgari hız
critical speed
şehir çevresindeki sürat yolu
circumferential expressway
son sürat gitmek
to be going at top speed Verb
son sürat gitmek
to put on full speed Verb
son sürat gitmek
to go at full speed Verb
son sürat koşmak
to sprint Verb
tam sürat gitmek
to go ahead at full speed Verb
tam sürat gitmek
to run at full speed Verb
tam sürat ileri
full speed ahead Noun
trafik kuralına aykırı sürat yapan şoför
speeder
yüksek sürat lastiği
high- speed tire
yüksek sürat treni
high-speed train
asık surat
thundercloud
bir karış surat asmak
to pull a face as long as a fiddle Verb
bozuk bir surat
troubled countenance
ekşi surat
sourpuss
surat
mien
surat
clock
surat
face
surat
mug
surat
sulkiness
surat
face (used deragatorily
surat
puss
surat
mush
surat
map
surat
visage
surat
pan
surat
snoot
Surat
Surat Noun, Place Names
sür'at
rate
sür'at
readiness
sür'at
speed
sür'at
speediness
sür'at
celerity
sür'at
clip
sür'at
expeditiousness
sür'at
haste
sür'at
vitesse
surat asma
pout
surat asma
scowl
surat asma
huff
surat asmak
to look annoyed Verb
surat asmak
to put on a sour face Verb
surat asmak
to lour Verb
surat asmak
to pull a long face Verb
surat asmak
to pull a face Verb
surat asmak
to pout Verb
surat asmak
to scowl Verb
surat asmak
to sulk Verb
surat asmak
to frout Verb
surat buruşturma
mouth
Surat etmeyi keser misin?
Lose the attitude! Exclamation, Idioms
Surat etmeyi keser misin?
Drop the attitude! Exclamation, Idioms
surat ifadesi
facial expression Noun
surat yapmak
gurn Verb
toparlak surat
moon face
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çabukluk, hızlılık, hız
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

surat
Yüz, çehre