sacma

Turkish-English Phrases

akdin amaç ve konusuna aykırı olan saçma ve anlamsız koşul
repugnant condition
aktin gaye ve konusuna aykırı olan saçma ve anlamsız şart
repugnant condition
bağırarak saçma sapan konuşmak
to quack Verb
baştan başa saçma
rank nonsense
bazı nesnelerin ışık saçma niteliği
fluorescence
bilgisiz kimselerin inandığı saçma fikirler
old wives'fable
birşeyi saçma bulmak
to rubbish Verb
birşeyin saçma olduğunu söylemek
to rubbish Verb
Bu çok saçma.
That makes no sense.
çok saçma
ridiculous Adjective
Çok saçma!
That's ridiculous!
Çok saçma!
That's absurd!
düpedüz saçma
downright nonsense
ışık saçma
radiance
karşılıklı boşuna ve saçma konuşma
mateology
saçma
absurd remark
saçma
woffle
saçma
bull
saçma
silly
saçma
foolish
saçma
puerile
saçma
illegitimate
saçma
lead Noun, Hunting
saçma
casting
saçma
bull shit
saçma
sprinkling
saçma
outlandish
saçma
trivial
saçma
shot Noun, Hunting
saçma
blah
saçma
ludicrous Adjective
saçma
cockeyed
saçma
childish Adjective
saçma
scattering
saçma
fiddly
saçma
hokum
saçma
spill
saçma
nonsense
saçma
spreading
saçma
ridiculous Adjective
saçma
fudge
saçma
footle
saçma
dispersion
saçma
stuff
saçma
trumpery
saçma
irrational
saçma
frivolous Adjective
saçma
ad absurdum
saçma
dissemination Noun
saçma
farce
saçma
bunk
saçma
senseless
saçma
hog- wash
saçma
strewing
saçma
rubbish
saçma
balderdash
saçma
tripe
saçma
crap
saçma
hooey
saçma
absurd
saçma
chimerical
saçma
diffusion
saçma
emission
saçma
twaddle
saçma
small shot
saçma
preposterous Adjective
saçma
shit
saçma
drop shot
saçma
rubbishy
saçma
screwy
saçma
shenanigan
saçma
shitty
saçma
soggy
saçma
stupid
saçma
tosh
saçma
trash
saçma
applesauce
saçma
ballocks
saçma
baloney
saçma
buff
saçma
buzzard
saçma
cockamamie
saçma
crackbrained
saçma
crazy
saçma
criminal
saçma
dizzy
saçma
farcical
saçma
flim-flam
saçma
flubdub
saçma
fustian
saçma
glaiket
saçma
goofy
saçma
horseshit
saçma
hot
saçma
idle
saçma
illogical
saçma
imbecile
saçma
inconsequential
saçma
inept
saçma
insane
saçma
insensible
saçma
kibosh
saçma
moonshiny
saçma
nerts
saçma
nutty
saçma
off-the-wall
saçma
unreasonable
saçma
vain
saçma
wacky
saçma
whimsical
saçma işlerle uğraşan garip insan
anorak
saçma istek
vagary
saçma konuşma
rigmarole
saçma konuşma
blather
saçma konuşmak
to talk rubbish Verb
saçma konuşmak
to talk nonsense Verb
saçma konuşmak
to shoot the bull Verb
saçma sapan
preposterous Adjective
saçma sapan
ridiculous Adjective
saçma sapan
facetious Adjective
saçma sapan konuşmak
to talk out of the back of one's neck Verb
saçma sapan konuşmak
to talk through Verb
saçma sapan konuşmak
to talk through one's hat Verb
saçma sapan konuşmak
to talk nonsense Verb
saçma sapan şeyler söylemek
to burble Verb
saçma sapan söz
boloney
saçma sapan söz
poppycock
saçma şey
perfect nonsense
saçma soru sorarak birini oyalamak
to drive someone to distraction with silly questions Verb
saçma söz
fiddle faddle
saçma söz
double talk
saçma söz
piffle
saçma söz
word out of season
saçma söz
moon shine
saçma söz söylemek
to fudge Verb
saçma sözler
flimflam
saçma tanesi
pellet
saçma yoluyla tohum ekmek
to broadcast Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

saçma
Saçmak işi