safekeeping

entrusted to one's safekeeping

emanet

for safekeeping

emaneten

give money to bank for safekeeping

parayı bankaya emanet etmek Verb

give money to the bank for safekeeping

saklatmak üzere parasını bankaya tevdi etmek Verb

give money to the bank for safekeeping

saklaması için parayı bankaya emanet etmek Verb

have jewels in safekeeping

mücevherleri emanette olmak Verb

hold for safekeeping

(US) emaneten saklamak Verb

hold securities for safekeeping

hisse senetlerini kasada saklamak Verb

hold something for safekeeping

bir şeyi emaneten saklamak Verb

person or thing entrusted to another's safekeeping

emanet

sth entrusted to another for safekeeping

vedia

take into safekeeping

hapsetmek Verb

take into safekeeping

tutmak Verb

take into safekeeping

tevkif etmek Verb

things entrusted for safekeeping

tevdiat

safekeeping (deposit for)

bankanın muhafaza edeceği bir menkul için verdiği makbuz

safekeeping account

(US) emanet hesabı

safekeeping account

sahibine ait malı muhafaza için teslim alan ve istenildiğinde geri teslim eden acente hesabı

safekeeping account

emanet hesabı Noun, Banking

safekeeping contract

(US) emanet sözleşmesi

safekeeping of securities

menkul değerlerin emaneten saklanması

free safekeeping contract

ücretsiz emanet sözleşmesi