sahtekârlık

Turkish-English Translation

  1. lie
  2. fraud
  3. manipulation
  4. forgery
  5. Noun dishonesty
  6. leasing
  7. Noun duplicity
  8. Noun falsity
  9. falsification
  10. Noun aduncity
  11. biter
  12. bad faith
  13. imposture
  14. bogus affair
  15. double-dealing
  16. flam
  17. fakery
  18. untruthfulness
  19. deceptiveness
  20. crimen falsi
  21. crooked ways
  22. dolus
  23. falsehood fraud and wilful imposition
  24. fraudulency
  25. charlatanism
  26. hockey pokey
  27. Noun, Law falsi crimen
  28. Jesuitism
  29. quackishness
  30. surreptitiousness
  31. cozenage
  32. forked tongue
  33. mendaciousness
  34. mountebankery
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

dava edilebilir sahtekârlık
actionable fraud
din kisvesi altında yapılan sahtekârlık
pious fraud
evrak üzerinde sahtekârlık
crimen falsi
fiili sahtekârlık
actual fraud
gizli sahtekârlık
concealed fraud
sahtecilik sahtekârlık
forgery
sahtecilik sahtekârlık
imposture
sahtecilik sahtekârlık
falsification
teşebbüs edilen sahtekârlık
attempted fraud
sahtekârlık davası
clear case of fraud Noun
sahtekârlık davası
fraud case Noun
sahtekârlık fırsatı
opportunity for fraud
sahtekârlık iddiasında bulunmak
to put in a plea for forgery Verb
sahtekârlık kastıyla
with intent to defraud
sahtekârlık olduğunu ispatlamak
to prove to be a forgery Verb
sahtekârlık oluşturmak
to constitute a fraud Verb
sahtekârlık sigortası
forgery insurance Noun
sahtekârlık suçlamasına itiraz etmek
to put in a plea of forgery Verb
sahtekârlık teşebbüsü
attempted deceit
sahtekârlık teşebbüsü
attempt at fraud
sahtekârlık teşebbüsü
attempted forgery
sahtekârlık yapma
counter feasance
sahtekârlık yapmak
to commit forgery Verb
sahtekârlık yapmaya niyetli
intent to defraud
sahtekârlık yüzünden iptal
rescission for mistake
sahtekârlık yüzünden iptal
rescission for fraud
birinin aleyhine sahtekârlık suçundan dava açmak
to lodge complaint against someone for fraud Verb
hile, sahtekârlık, dolandırıcılık
fraud
içinde sahtekârlık olan bir iş
fishy business
mahkemeye sahtekârlık yapmak
to practice practise a fraud on the court Verb
sahtecilik sahtekârlık olduğunu ispatlamak
to prove to be a forgery Verb
sahtecilik sahtekârlık suçlamasına itiraz etmek
to put in a plea of forgery Verb
sahtecilik sahtekârlık teşebbüsü
attempted forgery
sahtecilik sahtekârlık yapmak
to commit forgery Verb
sahtekarlık
deception Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

sahtekarlık
Sahtekâr olma durumu, sahtecilik