savunmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to apologize
  2. Verb to champion
  3. Verb to fend
  4. Verb to hold one's own against all comers
  5. Verb to stick up for
  6. Verb to defend
  7. Verb to apologise
  8. Verb, Sports to cover
  9. Verb to hold
  10. Verb to maintain
  11. Verb to sustain
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

…i savunmak
to hold a brief for … Verb, Law
acımasızca çıkarını savunmak
to drive a hard bargain Verb
adaleti savunmak
to stand for justice Verb
başarıyla savunmak
to hold one's own Verb
belli bir politikayı savunmak
to stand for a policy Verb
bir davayı savunmak
to be counsel for the defense Verb
bir davayı savunmak
to plead a case Verb
bir davayı savunmak
to speak in advocacy of sth Verb
bir davayı savunmak
to argue a case Verb
bir davayı savunmak
to defend a suit Verb
bir evliliğin geçersizliğini savunmak
to contest a marriage Verb
bir fikri savunmak
to defend an opinion Verb
bir iddiayı savunmak
to defend a claim Verb
bir politikayı savunmak
to stand for a policy Verb
bir sanığı savunmak
to defend a prisoner at bar Verb
bir şeyi savunmak
to stand up and be counted Verb
bir şeyi savunmak
to speak in advocacy of sth Verb
bir şeyi savunmak
to advocate Verb
bir tasarının uygulanmasının olanaksız olduğunu savunmak
to hold that a plan is impracticable Verb
bir teoriyi savunmak
to advocate a z Verb
bir teoriyi savunmak
to sustain a z Verb
birini eleştirilere karşı savunmak
to stick up for someone Verb
birini mahkemede savunmak
to appear for someone Verb, Law
birini mahkemede savunmak
to appear on behalf of someone Verb, Law
birini savunmak
to plead sb's cause Verb
birini savunmak
to stand up for someone Verb
birini savunmak
to hold a brief Verb
birini savunmak
to plead for sb Verb
birini savunmak
to stick up for someone Verb
birini şiddetle savunmak
to take up the cudgel for Verb
birinin davasını savunmak
to plead sb's cause Verb
birinin haklarını savunmak
to stand up for someone Verb
birinin mirasa ehil olmadığını savunmak
to contest sb's succession Verb
birşeyin yapılmasını savunmak
to believe in doing something Verb
davacının davasını savunmak
to argue a case for the plaintiff Verb
davada savunmak
to fight an action at law Verb
davasını iyi savunmak
to plead one's case well Verb
davasını mahkemede kendi başına savunmak
to conduct one's own case Verb
davasını savunmak
to defend one's case Verb
davasını savunmak
to state one's case Verb
davasını savunmak
to maintain an action Verb
defiyi savunmak
to present a plea Verb
ezilmişleri savunmak
to champion the oppressed Verb
haklarını savunmak
to assert one's rights Verb
haklarını sonuna kadar savunmak
to stick up for one's rights Verb
iddiasını başarıyla savunmak
to keep one's ground Verb
ilkelerini savunmak
to make stand for one's principles Verb
kendi davasını kendi savunmak
to plead one's cause Verb
kendini eleştirilere karşı savunmak
to stick up for your self Verb
kendini pek iyi savunmak
to keep one's end up Verb
kendini savunmak
to stick up for your self Verb
mahkeme huzurunda savunmak
to plead before the court Verb
memleketini savunmak
to defend one's country Verb
örneklere dayanarak bir fikir savunmak
to argument by analogy Verb
örneklere dayanarak bir fikir savunmak
to argument from analogy Verb
politikasını savunmak
to vindicate one's policy Verb
savının doğruluğunu savunmak
to vindicate one's judgment Verb
siyasi çıkarlarını savunmak
to mend one's fences Verb
suçlamak veya savunmak
to plead Verb
toprağı karış karış savunmak
to dispute the ground inch by inch Verb
yoksulların davasını savunmak
to take up the cause of the poor Verb
davalıyı savunmak için mahkemeye çıkmak
to appear for the defendant Verb
davalıyı savunmak için mahkemeye çıkmak
to defend a prisoner at the bar Verb
kendini savunmak için
in his own defence defense
kendini savunmak için bir sav ileri sürmek
to state something in one's defence defense Verb
kendini savunmak için bir şey söylemek
to state something in one's defence Verb
kendini savunmak için jüriye hitap etmek
to address the jury in one's own defence defense Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir saldırıya ... müdâfaa etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.