çizmeyen, çizmez
Adjective
çizilmeyen, çizilmez
Adjective
dalkavukluk/yağcılık etmek, yaltaklanmak.
birinin gözlerini çıkarmak.
sırtını kaşımak.
Transitive Verb
birbirini kayırmak.
Transitive Verb
en baştan, sil baştan, sıfırdan, hiç yoktan, hiçbir şeye güvenmeden.
start from scratch: sıfırdan/en başından başlamak.
burnu bile kanamamak
Verb
eciş bücüş el yazısı, okunmaz yazı.
Noun
hiç yoktan bir şehir kurmak
Verb
sıfırdan işe başlamak
Verb
bir işe hiçten başlamak
Verb
istenilen koşulları sağlamak, isteğe uygun olmak.
uygun, elverişli, kabule şayan, tatminkâr.
The piano player was not feeling well and his performance wasn't up to scratch.
burnu bile kanamamak
Verb
burnu bile kanamadan kurtulmak
Verb
sapasağlam, özürsüz, kusursuz, en ufak bir zedesi bile yok.
He came through the war without a scratch:
Savaştan sapasağlam (burnu bile kanamadan) döndü.
bir dosta birkaç satır karalamak
Verb
(US) parti seçim listesini silintilerle değiştirmek
Verb
(US) aday listesi üzerinde çizerek değişiklik yapmak
Verb
hesaptan bir kalemi silmek
Verb
hesaptan bir kalem silmek
Verb
hesaptan bir kalemi silmek
Verb
adaylığını son dakikada geri almak
Verb
Geçici kütük
Information Technology
sen beni kolla ben de seni kollayayım
Sen bana çıkar sağla, ben de sana sağlayayım.
kolay verilen yazılı emir veya atılan imza
birinin adını bir listeden silmek
Verb
at yarışı listesi: yarışa girecek atları, binicilerini, bunların geçmiş başarılarını vb. bildiren liste.
Noun
deri üzerinde alerji testi.
(a) üstünü kazımak, (b) sathî kalmak, derine nüfuz edememek.
bir konuda ilk adımı atmak
Verb
(parlamento) geçersiz oy pusulası
üç beş kuruşu bir araya getirmek
Verb
para bulmak buluşturmak
Verb
para bulmak buluşturmak
Verb
(köpek) yeri kazıyıp kemik çıkarmak.