-
Verb bağırmak, feryat etmek.
She screamed (out) with pain for help: Istırap içinde imdat diye bağırdı.
-
Verb acı acı haykırmak, çığlık koparmak/atmak.
He screamed in terror.
-
Verb uğuldamak.
The wind screamed down the chimney.
-
Verb yaymak, herkese duyurmak, ilân etmek.
The newspapers screamed (out) the news in large letters.
-
Verb bar bar bağırmak.
scream oneself hoarse: sesi kısılıncaya kadar bağırmak.
-
Verb acı acı şikâyet etmek.
-
Noun çığlık, feryat.
-
Noun bağırma, haykırma, haykırış.
-
Noun çok komik/gülünç/matrak şey/kimse.
It was a perfect scream
k.d. Aman ne komik şeydi! Hiç bukadar gülmemiştim.