senior

English-Turkish Translation

  1. Adjective üst düzey
  2. Adjective üst kademe
  3. yaşça büyük (Oğluna kendi adını veren babanın adına eklenir.
    kıs.:
    Sen. Sr. Oğlunun adına da
    Junior eklenir.
  4. kıdemli, yüksek rütbeli (kimse).
    a meeting of the most senior army officers.
  5. yaşlı.
    I am ten years senior to you: Senden on yaş büyüğüm.
    senior citizen: emekli, 65
    yaşını geçmiş kimse.
    too senior to try for a young man's job.
  6. Amerikan üniversitelerinde: son sınıf (öğrencisi, eğitimi).
  7. …'den önceki, evvelki.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Council of Senior Scholars
Büyük Alimler Heyeti Proper Name, Organizations
senior lecturer (İngiltere'de ve diğer bazı ülkelerde)
doçent Noun, Education-Training
senior accountant
kıdemli muhasip
senior appointment
üst dereceli atama
senior appointment
yüksek mevki
senior bond
tasfiye halinde borçlunun aktifinde öncelikle talep hakkı olan senetler
senior bonds
rüçhanlı tahviller Noun
senior bonds
tasfiye halinde borçlunun aktifinde öncelikle talep hakkı olan senetler Noun
senior capital
(Br) esas sermaye
senior captain
kolağası Noun, Military
senior chief
kıdemli şef
senior citizen
(US , Kanada) yaşlı kimse
senior civil servant
yüksek mevkili devlet memuru
senior class
(US) son sınıf
senior clerk
başmuhasip
senior clerk
büro müdürü
Senior Counsellors to the Speaker
Başkan Başmüşavirleri Noun, Organizations
senior debt
öncelikli borç
senior director
yönetim kurulunun en yaşlı üyesi
senior employee
yönetici memur
senior equity
tercihli hisse senetleri Noun
senior executive
yönetici memur
senior executive
üst düzey yönetici Noun, Management
senior executive
yüksek mevkideki yönetici
senior executive officer
(Br) üst düzey memur
senior executive position
üst düzey mevki
senior high school
lise (10, 11 ve 12nci sınıflar).
senior in rank
rütbe ce kıdemli
senior issue
ayrıcalıklı tahvil ihracı
senior issue
imtiyazlı tahvil ihracı
senior issue
rüçhanlı hisse senedi dizisi
senior judge
kıdemli hâkim
senior judge
baş hâkim
senior lien
daha büyük rehin hakkı
senior lien bond
birinci sınıf teminatlı rehin
senior lien bonds
birinci sınıf teminatlı bonolar Noun
senior man
(Br) son sınıf öğrencisi
senior management
üst yönetim Noun, Management
senior management
üst düzey yönetim Noun, Management
senior master sergeant
kıdemli astsubay başçavuş.
senior mortgage
(US) sırada önce olan ipotek
senior mortgage
(US) birinci derecede ipotek
senior obligations
bkz
senior officer
(US) üst seviye yönetici
senior officer
kıdemli subay
senior officer
(şirket , US) üst düzey yöneticisi
senior officer
(Br) kıdemli memur
senior official
yönetici memur
senior official
kurmay Noun
senior partner
ortaklıkta en yüksek mevkide öneme sahip ortak
senior partner
bir ortaklıkta en yüksek mevki ve öneme sahip ortak
senior partner
bir ortaklıkta en yüksek mevki ve göreve sahip a b
senior pet
yaşlı ev hayvanı Noun
senior position
üst kademe mevki ii
senior position
üst düzey mevki
senior position
üst kademe mevkii
senior rear admiral
tümamiral
senior securities
imtiyazlı kıymetli kâğıtlar Noun
senior securities
tercihli hisse senetleri Noun
senior shares
(Br) tercihli hisse senetleri Noun
senior staff
üst düzey yöneticisi
senior stock
(US) tercihli hisse senetleri Noun
senior term
üst dereceli atama
a senior dervish
dede
coast guard senior lieutenant
sahil güvenlik kıdemli üsteğmen (SG Kd. Ütğm.) Noun, Military
lieutenant senior grade
deniz yüzbaşısı.
my senior officer
şefim
my senior officer
patronum
the senior service
(Br) Deniz Kuvvetleri Noun
Department of Senior Officers
Erkan Başkanlığı Noun, Organizations
Office of Senior Counsellor for Foreign Affairs of the Presidency
Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başdanışmanlığı Noun, Organizations
Office of Senior Counsellor of the Presidency
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı Noun, Organizations
Office of Senior Press Counsellor of the Presidency
Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı Noun, Organizations
Office of the Senior Counsellor for Cyprus Affairs
Kıbrıs İşleri Başmüşavirliği Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

senior advisor
baş danışman
Turkish-English phrases from Zargan's own database