showing

  1. Noun gösteri, sergi, teşhir.
  2. Noun gösterme, sergileme, teşhir etme.
  3. Noun başarı, kendini gösterme.
    She made a good showing in college: Kolejde iyi başarı sağladı (kendini gösterdi).
  4. Noun olayları gözönüne serme.
gösteri
kendi ifadesine göre
mali izlenim
(firma) finansal durum
(film) ilk gösteriliş
finansal durumu kötü olmak Verb
posterlerden olumuş açıkhava reklamı
posterlerden oluşmuş açık hava reklamı
özel gösterim Noun, Art
hamile olduğu dışarıdan farkedilmeye başlamak Verb, Reproduction
caka (argo)
gösteriş
fiyaka (argo)
gösterişçilik
arzı endam
ağırdan almak Verb
kâr gösteren bilanço
bir filmin gala öncesi gösterisi
zarar gösteren bilanço