material

  1. Noun, Textile Industry malzeme
  2. Noun malzeme (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  3. Noun madde.
    raw material: ham madde.
    explosive materials: patlayıcı maddeler.
    Rubber is a widely used material.
  4. Noun unsur, bir şeyi oluşturan nesnelerden herbiri.
  5. Noun malzeme.
    building material: inşaat malzemesi.
    materials science: malzeme bilgisi.
  6. Noun (a) (bir eser için gereken) malzeme, belge, vesika.
    He is gathering material for a history of the
    World War II. Collecting material for a book. (b) konu, mevzu.
    He is hoping to find material for a TV programme. This is exactly the kind of material he needs. material for thought.
  7. Noun kumaş, dokuma, bez.
    dress material: elbiselik kumaş.
    a light material: ince bir kumaş.

    I have enough material for a jacket and pants.
  8. Noun delil, kanıtsal belge.
    We have material against him since we found out about the crime.
  9. Noun aday, namzet: bir işe/maksada yarayışlı/elverişli kimse/eleman.
  10. Adjective özdeksel, maddesel, maddî.
    the material world: maddî dünya.
    The storm did a great deal of material
    damage: Fırtına büyük maddî hasar yaptı.
    material well-being: maddî refah.
    She's too poor to satisfy her family's material needs.
  11. Adjective fiziksel, fizikî, cismanî.
    the material force: fiziksel kuvvet.
  12. Adjective bedensel, bedenî.
    Food and shelter are material comforts.
  13. Adjective önemli, mühim.
    Your support will make a material difference in the success of our program. Hard work
    is a material factor in success.
  14. Adjective, Law (bir davanın ispatı/adaletin tecellisi için) gerekli, elzem.
    material evidence. material witness.
  15. Adjective, Philosophy özdeksel, maddî.
maddi vakıalara ilişkin önemli ihtilaf Noun, Law
manevi tazminat Noun, Law
maddi vakıa Noun, Law
reklam malzemesi
başvuru evrakları Noun
suni malzeme
yardımcı malzeme
temel malzeme
yapı malzemesi
kareli kumaş
ana malzeme
(US) gizli evrak
şirket malzemesi
rekabet malı
yapı malzemesi
telif hakkı tescil ettirilebilecek şey
ders gereçleri Noun
hammadde
ses geçirmez malzeme
bozuk malzeme
kusurlu malzeme
direkt malzeme
gümrüksüz hammadde
elektrikli materyaller
genç elemanlar haznesi
patlayıcı madde
kusurlu malzeme
dosyalanmış işler
dolgu malzemesi
yanmaz malzeme
bölünebilir malzeme
yarılabilir
bedava dağıtılan nesneler
tehlikeli madde Noun, Transport
yol malzemesi
yanacak malzeme
endirekt malzeme
yardımcı malzeme
hasar görmemiş madde
tecrit malzemesi
milli istihbarat teşkilatı bilgi gereçleri Noun
(reklamcılık) tanıtım malzemesi
çalışma malzemesi Noun
düşük değerli malzeme
(US) ambalaj malzemesi
ambalaj malzemesi
bir reklam için yaratılmış reklam malzemesinin değişik bir biçimde başka bir reklamda kullanılması
basın malzemesi
basma kumaş Noun, Textile Industry
tek bir ürün hakkında bilgi malzemesi
promosyon malzemesi
(US) reklam malzemesi
reklam malzemesi
ham/ilkel/iptidaî madde.
Wool is a raw material of yarn. Coal and oil are important raw materials for the plastic industry. Noun
güvenilir malzeme
malzeme talebi
araştırma malzemesi
yedeğe ayrılmış malzeme
hurda malzeme
hassas malzeme
kaynak malzeme
standart madde
standart madde (yapım için bütün nitelikleri olan madde
ilk madde Noun, Medicine
stratejik malzeme
malzemece üstünlük
malzemeleri yerleştirmek Verb
malzeme yerleştirmek Verb
malzeme taşımak Verb
görsel malzeme
savaş malzemesi
çıkıntı
ıskarta
iş gereçleri Noun
işlenmiş malzeme
ambalaj malzemesi
yazı gereçleri Noun
yazı malzemesi
malzeme muhasebesi Noun
anlaşmazlığın esasıyla ilgili iddia
bir davada nihai kararı etkileyen
(senet) önemli tahrifat
hammadde tedarik planı
malzeme ve işçilik
net aktif değeri
maddi varlıklar Noun
para yardımı
maddi menfaat
sözleşmenin esasına ilişkin ihlal Contract Law
esaslı ihlal Noun, Law
malzeme maliyet planı
satın alma sorumlusu Noun
malzeme arabası Noun
(kambiyo senedi) sonradan yapılan değişiklik
maddi şartlar
maddi konfor ve zevkler Noun
maddi tazminat Noun, Law
esası etkileyen bir hususu gizleme
(sigorta) önemli gerçekleri gizlemek Verb
maddi sonuç
malzeme tüketimi
s stok denetimi
malzeme kontrolü
malzeme kontrolu
malzeme maliyeti
maddi kültür Noun, Sociology
maddi hasar
temel veriler
önemli veriler
maddi kusur
maddi hata
maddi kusur
malzeme kusuru
özel durum açıklaması Noun
maddi rahatsızlık
anlaşmazlığın esasını etkileyen ve ilgilendiren delil
maddi delil (bir davada nihai kararı etkileyen , anlaşmazlığın esasını etkileyen delil
bir davada son kararı etkileyen , anlaşmazlığın esasını ilgilendiren delil
bir davada son kararı etkileyen
maddi delil
malzeme gideri
malzeme giderleri Noun
bir sözleşme için esas sayılan husus
(bir uyuşmazlığın çözümünü etkileyecek) asıl nedenle doğrudan bağlı olaylar Noun
malzeme akışı
maddi kazançlar Noun
mal taşıma hizmetleri mühendisliği
maddi zarar
önemli sorun
inşaat malzemesi tüccarı
s malzeme yönetimi
(sigorta) önemli şeyleri kasten söylememe
sigortacılık açısından önemli olan durumları kasti olarak saklamak Verb
malzeme gereksinimi
dava edilmeyecek borç
dava edilemeyecek borç
doğal borç
s sipariş edilmiş malzeme
kanunen önemli süre
malzeme fiyatları Noun
s malzeme fiyatları Noun
eşya mülkiyeti
malzeme tedariki
malzeme alımı
malzeme satın alma
(yaşam sigortası) sigorta için önemli ayrıntılar
malzeme ihtiyacı
malzeme talebi
malzeme talep formu
talep edilen malzeme
hammadde kaynakları Noun
maddi güvenlik
malzeme kıtlığı
malzeme eksikliği
yasal olarak önem taşıyan ifade
malzeme tadariki
önemli malzemeler Noun
maddi destek
önemli koşullar Noun
malzeme testi
malzeme testi
malzeme denemesi
malzemenin denemesi
maddiyat
malzeme treni
inşaat malzemesi taşıyan tren
peşin satış değeri
bedenen sağlıklı olma
baş tanık
önemli tanık
yapı malzemeleri üreticisi
inşaat malzemesi vergisi
bir sözleşme için esaslı sayılan gerçeklerin gizlenmesi
direkt malzeme maliyeti
sigorta riski için önemli gerçek
önemli bir ayrıntı olarak
endirekt malzeme maliyeti
ham madde piyasası
hammadde alanı
maddi olay (sigortacıların rizikoyu kabul edip etmeyeceklerine , kabul ettikleri takdirde primin ve diğer
şartların ne olacağına karar verebilmeleri i