siege

  1. Noun, Military muhasara
  2. sedge ile ayni anlama gelir. balıkçıl sürüsü.
  3. kuşatma(k), muhasara (etmek).
    lay siege to: muhasara etmek.
    raise a siege: (a) muhasarayı
    kaldırmak, (b) muhasara eden düşmanı çekilmeye mecbur etmek.
  4. direnme, sebat, ısrarla elde etmeye çalışma.
  5. birbiri arkasından gelen hastalık, felaket, musibet vb..
  6. uzun süren meşakkat/çile/üzüntü vb..
  7. sedge ile ayni anlama gelir. (a) balıkçıl sürüsü, (b) balıkçılların topluca avlandıkları yer.
  8. rütbe, mevki, mertebe, taht.
muhasarayı bozmak Verb
sıkıyönetim ilan etmek Verb
bir kuşatmayı kaldırmak Verb
kuşatmayı kaldırmak Verb
kuşatmaya karşı direnmek Verb
örfi idare
kuşatmaya direnmek Verb
kuşatılmışlık duygusu Noun, Psychology
kuşatılmışlık hissi Noun, Psychology
bir şehri kuşatmak Verb
kuşatmak, muhasara etmek, muhasaraya almak.
...i ablukaya almak Verb, Military
...i muhasara etmek Verb, Military
...i kuşatmak Verb, Military