sovereign

  1. hükümdar, padişah, sultan, kral(içe), imparator(içe).
    Our sovereign Lady/Lord: İngiliz Kraliçesi/Kralı.
  2. egemen/hükümran olan kimse/kurul.
  3. altın İngiliz lirası (1914'te tedavülden kaldırıldı).
  4. hükümdara/krala özgü.
  5. hâkim, hükmeden, iktidarı/egemenliği elinde tutan.
  6. yüce, en yüksek, en üstün (kudret vb.).
  7. âlâ, şahane.
  8. bağımsız, müstakil.
    a sovereign state.
  9. (ilâç) çok etkili/tesirli/müessir.
    a sovereign remedy.
ulusal egemenlik Noun, Law
yarım altın: 10 şilin değerinde İngiliz parası (1917'de tedavülden kaldırılmıştır). Noun
birine sınırsız yetki vermek Verb
(US) oy avcılığı yapmak Verb
milli amblem
egemen güç
hâkim güç
egemenlik hakkı
egemenlik hakları Noun
ülke riski
egemen devlet
egemen ülke
egemen bir devlet olmak Verb
egemenlik haklarını kullanma