toplu olarak (hep bir ağızdan) şiir vb. okuma.
genellikle, umumiyet itibarıyla.
Generally speaking, I think you are right.
dobra dobra konuşmak
Verb
dobra dobra konuşmayı severim
bir anlamda, bir bakıma, tabir caizse, söz gelişi, aşağı yukarı, takriben, denilebilir ki.
doğrusu (aranırsa), aslında, sözün doğrusu.
Properly speaking, it's a good idea.
topluluk huzurunda konuşma
(US) siyasi propoganda konuşması
uzaktan âşinalık, tanışma, tanıdık.
telefonda doğru saati bildirme servisi
Hazır konu açılmışken, ...
Adverb
Yeri gelmişken, ...
Adverb
Aklıma gelmişken, ...
Adverb
haberleşme borusu,
den. kumanda borusu.
başkaları hakkında kötü konuşmaktan zevk almak
Verb
biriyle selamı sabahı kesmiş olmak
Verb
göz âşinalığı olmak, uzaktan tanışmak, sadece selamlaşmak.
not to be on speaking terms with: …
ile dargın/küskün olmak, konuşmamak, selamı sabahı kesmek.
halka hitap etmeye alışık olmamak
Verb
İngilizce konuşulan ülkeler
Noun
İngilizce konuşan milletler
Noun
biriyle dargın olmak
Verb
selamı sabahı kesmek
Verb