spending

  1. harcama
  2. sarf etme
harcamalarını artırmak Verb
bir şeyi kendi harcamak üzere saklamak Verb
giderini gelirine göre ayarlamak Verb
yatırım harcamalarını frenleme
reklam harcamaları Noun, Advertising
har vurup harman savurmak Verb
askeri harcamayı artırmak Verb
seçim kampanyası harcamaları Noun
sermaye harcaması
sermaye gideri
harcamaları sınırlandırmak Verb
telafi edici kamu harcamaları Noun
iktisadi hayattaki dalgalanmaları önlemek amacıyla kamu harcamalarında yapılan değişiklik
inşaat sektörü harcaması
tüketici harcaması
(US) şirket harcaması
şirket harcaması
sermaye harcamalarında kısıntı
yatırım harcamalarını azaltma
savunma harcaması
savunma harcaması
devlet istikraz tahvili çıkararak borçlanma
açığa dayanan harcama
açığa dayalı harcama
açığa dayanan harcamalar
bakanlık bütçesi
ihtiyari harcamalar
zorunlu olmayan harcamalar
yurtiçi harcama Noun, Economics
harcamada tasarruf
seçim kampanyası harcamaları Noun
aşırı harcama
kamu harcamalarını arttırmak Verb, Economics
parasını har vurup harman savuran
dışyardım harcaması
dış yardım harcaması
kamu harcamaları Noun, Economics
bir ürün ya da hizmet için artan reklam ya da satış teşvik harcamaları Noun
sanayi harcaması
sanayii harcaması
yatırım harcaması
harcama derecesi
savunma harcamaları Noun
milli sermaye harcaması
saldırganca harcama (satışları arttırmak için reklam harcamaları yapmak Verb
yurt dışı yatırımlar
yurt dışı yatırımlar Noun
şahsi harcama
kişisel harcama
kamu harcaması
mirasyedilik
harcamada artış
sosyal harcama
devlet harcaması
seyahat harcaması
harcama trendi
harcama hacimi
harcama hacmi
sosyal yardım harcaması
harcama önergesi
deli gibi satın alma
harcama kapasitesi
harcama tavanı
harcama kısıntısı
harcama kararı
harcama tahmini
harcama alışkanlığı
masraf kalemi
harçlık. Noun
harcama hevesi
boş zamanın harcanması
konut bütçesi
harcama dönemi
harcama planları Noun
harcama yapma yetkisi
harcama gücü
harcama öncelikleri Noun
harcama hızı
harcama araştırması
harcamaın canlanması
harcamanın canlanması
harcamada düşüş
harcamada ani yükseliş
harcama zamanı
harcama eğilimi
har vurup harman savurmak Verb
(Br) hafta sonunu şehirde geçirmek Verb
hükümetin harcama programı
harcamaları kısmak Verb
tesislerine yaptığı harcamalarını artırmak Verb
bütün hükümet dairelerinin harcamalarını kontrol etmek Verb
hafta sonunu şehir de geçirmek Verb