spirits

  1. heves, canlılık, maneviyat.
    high spirits: sevinç, kıvanç, keyif.
    be in high spirits: neşeli/sevinçli
    olmak, keyfi yerinde olmak.
    low spirits: isteksizlik, hevessizlik, maneviyat kırıklığı, keder, hüzün, gam.
    be in low spirits: üzgün/kederli olmak, maneviyatı kırık olmak.
    good spirits: canlılık, heveslilik.
    keep up one's spirits: neşesini/cesaretini kaybetmemek.
    Their spirit rose: Maneviyatları kuvvetlendi/ferahladılar.
Alkollü içeceklerin damıtılması, arıtılması ve harmanlanması (NACE kodu: 11.01) Noun, Trades-Professions
yeise kapılmamak Verb
neşesini bozmamak Verb
coşkunluk, taşkınlık, ele avuca sığmazlık. Noun
keskin alkollü içkiler: viski, konyak, rakı, cin vb.
keyfi yerinde olmak Verb
keyfi yerinde olmamak Verb
alkollü içkilerden alınan vergi
keyfi olmamak Verb
neşe
neşesi yerinde
keyifli
neşeli
keyfi yerinde
birini düş kırıklığına uğratmak Verb
petrol ruhu: yağlı boya ve vernikleri sulandırmaya yarayan damıtılmış petrol.
saf alkol, viskiye karıştırılan ve cin, kordiyal, likör vb. yapmakta kullanılan 95°'lik alkol. Noun
keyifsiz
neşesiz
canı sıkkın
alkol derecesi tesbiti
saf ispirto. Noun
çöken moral
alkollü içki (viski , cin , votka , rakı) üretimi tekeli
alkollü içki (viski , cin , rakı) üretimi tekeli
alkollü içkiler tekeli
turpentine ile ayni anlama gelir. neftyağı, terebentin.
amonyak, amonyum karbonat, alkol ve aromatik yağlardan yapılmış hemen hemen renksiz, durdukça sararan
bir sıvı: mide asidini ve bağırsak gazlarını gidermek için ağızdan alındığı gibi bayılanları ayıltmak için de koklatılır.
aromatic spirit of ammonia ile ayni anlama gelir.
alcohol ile ayni anlama gelir. alkol, ispirto, etil alkol, C2H5OH.