statical

  1. durgunluk
  2. staj
duruk, statik, duran, sakin.
static(al) electricity: statik elektrik.
static(al) equilibrium:
duruk denge, statik denge.
static(al) pressure: duruk basınç.
static(al) tube: statik tüp, akan sıvıların statik basıncını ölçen tüp.
dengeli, değişmez, değişmeyen değişme kabul etmeyen.
hareketsiz, cansız, gelişmeyen, yerinde sayan.
dural, törelere dayanan. Sociology
durgun, dalgalanma/değişme göstermeyen. Economics
parazit. Radio
acı tenkit, şiddetli eleştiri.